Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Önceki bir çalışmamda, saldırganlığı ayırt etmeksizin dışarıya ya da kendi bedenlerine boşaltma eğiliminde olan bir hasta grubu tanımlamıştım. Açıkça kendilerine yönelik yıkıcı davranışlar gösteren bu hastalarda üstben bütünleşmemiştir ve suçluluk yaşama kapasiteleri de belirgin derecede azdır; bunlar, sınır kişilik örgütlenmesinin genel özelliklerini gösterirler. En tipik örnekte hasta, bir şekilde kendine zarar vererek ya da hemen hiç depresyon hissetmeden büyük bir öfkeyle gerçekleştirdiği itkisel intihar davranışlarıyla kaygısını özgül olmayan bir şekilde giderir. ... Daha şiddetli kendine zarar verme davranışları ve/veya intihar eğilimleri habis narsisizmi olan hastalarda görülebilir. İlk grubun tersine bu hastalar yoğun bir bağımlılık ya da sarılma davranışı göstermezler ve diğer insanlara oldukça mesafeli ve ilgisizdirler. Patolojik büyüklenmeciliklerine meydan okunduğunda, travmatik bir aşağılanma veya yenilgi duygusu yaşarlar ve kendine zarar verici davranışlar ortaya çıkar. Açıkça sadistik davranışlar sıklıkla buna eşlik eder. Acı ve ölümden duyulan korku üzerinde bir zafer duygusu ve davranışlarının üzdüğü veya şok etkisi yaptığı kişiler üzerinde bir üstünlük duygusuyla büyüklenmeciliklerini yeniden kazanırlar. Kendine zarar veren tüm bu hastalar, kendilerine verdikleri acıyla bağlantılı olarak bilinçli ya da bilinçdışı haz yaşarlar. Kendine yönelik saldırganlığın temelinde, ne üstben patolojisi (bilinçdışı suçluluk duygusu) yatar, ne de erotik uğraşlarla doğrudan bağlantılıdır. Bu hastalarda kendine zarar verme davranışı klinik olarak şunlara bağımlıdır: ilkel saldırganlığın yoğunluğu, tüm ruhsal dünya yapılarının ilkelleştirilmesi, üstben gelişiminin olmayışı ve libidinal ve erotik uğraşların saldırganlığın hizmetine verilmesi. Bunlar, kendi yaygın yıkıcılıklarından bir güç duygusu elde ederler. Diğerlerine gerek duymama ve özerklik duygusu bir zaferdir; klinik olarak, kendilerinde ve diğerlerindeki minnet ve şefkat, sevgi ve yakınlık duygularını yok etmek için açıkça çaba harcarlar. Bu hasta grubunun katı ölçütlere göre mazoşistik psikopatoloji içinde ele alınıp alınamayacağı kuşkuludur; ne bilinçdışı suçluluk duygusuna, ne de acının erotize edilmesine genellikle rastlanmaz. Daha genel terimlerle, mazoşistik karakter patolojisi yelpazesinin daha şiddetli kutbuna doğru ilerledikçe, üstben bütünleşmesinde kademeli bir azalma olduğunu ve üstbenin mazoşistik patolojinin pekişmesine katkıda bulunduğunu görürüz. İlkel ve şiddetli saldırganlıkta artışla birlikte, nesne ilişkileri ve savunma işlemleri de ilkelleştirilir. Erotizm mazoşistik yelpazenin bu ucunda silikleşir.
Sayfa 62 - Metis Yayınları, Ötekini Dinlemek Serisi 9, 2. Basım 2010, İlkel Kendine Yönelik Yıkıcılık ve Zarar Verme
·
92 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.