Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

''Sağlığın yerine İvan, -dedi,- dilediğin gibi gezip tozuyorsun; bense yıllardır sobanın üzerinde yatıyorum diye her şeyi sadece senin gördüğünü, benim hiçbir şey bilmediğimi sanıyorsun. Hayır oğlum, bir şey gördüğün yok; kin senin gözlerini kör etmiş. Hep başkasının günahını görüyor, kendininkini kulak ardı ediyorsun. Ne diyordun? O daha kötüymüş! Kötülük eden bir tek o olsaydı, ortada kötülük kalmazdı. İki insan arasındaki kötülük sadece birinden mi çıkar? Kötülük iki taraflıdır. Onun yaptığı kötülüğü görüyorsun ama kendininkine gözlerin kapalı. Sadece o kötü olsa, sen hep iyi olsaydın ortada kin olmazdı. Onun sakalını kim yoldu? Tınazını kim dağıttı? Onu mahkemeye veren kim? Sadece onun yaptıklarını görüyorsun. Oysa sen de kötülük ediyorsun; aslı fena olan da bu. Ben böyle yaşamadım oğlum, sana da bunları öğretmedim. Biz ihtiyarlar, onun babasıyla ben böyle mi yaşardık? Biz iyi komşulardık. (...) Siz de rahattınız o zamanlar. Ya şimdi? Geçenlerde bir asker Plevne'den bahsediyordu. Ne yani, sizin kavganız Plevne'den beter mi? İş mi bu yaptığınız? Büyük günah yahu! Sen aile sahibi adamsın. Her şey senin sorumluluğunda. Peki ailendeki kadınlara, çocuklara ne öğretiyorsun? Küfür! Daha geçenlerde küçük Taraska, Arina teyzeye sövüp sayıyor, annesi de dinleyip gülüyordu. İyi bir şey mi bu? Senden soracaklar bunları! Elini vicdanına koy biraz. Gereği var mıydı bunların? Sen bana bir küfür et, ben sana iki edeyim; küfür savurayım, sen bana bir tokat at, ben sana iki... Hayır oğlum, İsa bize bu saçmalıkları öğretmek için gelmedi yeryüzüne. Sana küfrederlerse, susacaksın; nasılsa vicdanları sızlayacaktır. İsa bize bunu öğretti işte. Biri sana tokat atarsa öteki yanağını çevireceksin; hak ettiğin düşünüyorsa bir daha vursun. Fakat onun da vicdanı sızlar. Sakinleşip seni dinler. İşte İsa bize bunu öğretti, gururlanmayı değil!''
·
11 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.