Gönderi

Ama insan, ancak varoluşunun temel gerçekleriyle hep temasta kalırsa, trajik de olsa yapayalnız olduğu ve varoluşunun bölük pörçük nitelik taşıdığı gerçeğini deneyimlediği gibi, sevgi ve dayanışma sevincini de deneyimleyebilirse, kendini gerçekleştirebilir. Yaşamın tekdüze akışına ve yapay ürünlerine kendini tümüyle kaptırmışsa, dünyanın insan yapımı, alışılagelmiş görünüşünden başka bir şey göremezse, kendisiyle ve dünyayla temasını ve bunlar üzerindeki denetimini yitirir. Tekdüze gidişat ile varoluşun temel gerçeklerine geri dönme çabası arasındaki çatışmaya her kültürde rastlarız. Bu çabaya katkıda bulunmak, sanatın ve dinin işlevlerinden biri olagelmiştir, gerçi dinin kendisi de en sonunda yeni bir tekdüzelik biçimi olup çıkmıştır.
Sayfa 153Kitabı okudu
·
19 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.