Öncelikle yoruma yeniden Azra Erhat'ın Homeros Gül ile Söyleşi eserini okuyup İlyada'yı öyle okumanız önerisi ile başlamak istiyorum. Batı yazınının ilk ve en büyük destanını yaratan Anadolulu bir ozan Homeros. Kaleme aldığı İlyada, gerçeklikle harmanlanmış bir destan. Bu destan bizlere; Troya (İlyon) Savaşı'nda yaşananların kısa bir kesitini sunuyor. Savaşın otuz yıl sürdüğünü, metnin savaşın son sürecine yakın anlatıldığını göz önüne alırsak kapsam namına doyurucu değil. Akhilleus'un destanı olarak nitelendirilse de okur, Akhilleus'u baya bir sonradan görüyor. Hektor daha önde diyebilirim. Eserin, Akhalar'ın başkomutanı Aggemenon önderliğinde Troya'ya ne için gittiklerini açıklayarak başlamasını arzu ederdim. Ben öncesinde temelini oluşturacak okumalar yaptığım ve araştırdığım için bilinçli şekilde okudum ama döneme ait bilgisi olmayan okuyucular için bu bilgi önsöz yerine metin içinde olması daha mantıklı ve doyurucu olurdu. Eserin kapsamı ise; Aggemenon önderliğinde Akhalar'ın Troya'ya saldırdığı süreçte Akhilleus'un savaşmayı reddetmesi, Hektor'un Akhilleus'un yoldaşı Patroklos'u öldürmesi, bu olay sonrasında Akhilleus'un öfkesi ile savaşa geri dönüşü ve Hektor'u öldürmesi. Savaşın nasıl sonuçlandığı ve Akhilleus'un akıbeti açısından da tatmin edici bir cevap yoktu. Eserde eksik gördüğüm yönler bunlardı ama olumlu gördüğüm yerleri de var. Örneğin: düz akışlı anlatı olması okumayı daha rahat kıldı. Okumaktan yana çekinceniz olmasın, Azra Erhat'ın Homeros Gül ile Söyleşi kitabı ardından okursanız büyük bir rahatlıkla İlyada'yı da okursunuz. Sırada grubumuzla Mart ayında Odysseia okuması var, heyecanlıyım. Tavsiyemdir.

İlyadaHomeros · Türkiye İş Bankası Yayınları · 20147,3bin okunma

·

14 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Fatma Semerciler