Gözyaşlarım yine sel olup aktı.
"Portuga'mı geri istiyorum,Bebek İsa. Portuga'mı bana geri getirmelisin..."
Derken yumuşak mı yumuşak ,tatlı mı tatlı bir ses konuştu yüreğime. Üstüne oturduğum ağacın dostane sesi olmalıydı bu.
"Ağlama sakın,ufaklık. O şimdi gökyüzünde."