Ruha giydirilen beden de öyle değil miydi? Ruha en büyük perdeydi. Onun sınırlarını beden çiziyordu. Yolları yöntemleri beden belirliyordu. Ruhun kalıbıydı. Ruhun şekli. Bizi ilmiyle var eden sonsuz Kudret sahibi şeklimizi bedenle belirlemişti. Bizim sınırlarımızı o bedenle çizmişti. Onu bırakmadan perdelerin ötesine geçemiyorduk. Ruhumuz aslında bedende geçici bir hapisteydi. Her can sahibinin tattığı özgürlükle ruhumuz daha geniş sınırları olan bir dünyaya geçiyordu.