İsmi, memleketi, hayatı hakkında hiçbir şey öğrenememiştim. Uzaktan tanıdığım biriydi sadece. Bana yıkımın güzelliğinden, burada ölmem gerektiğine kendimi ikna etmenin yolundan bahseden de o değil miydi? Ölümden ne kadar korksa da bu güzelliği kendisine sayısız kez açıklamış olmalıydı. Neden öleceğini anlamaya çalışmış, buna inanmaya çaba göstermişti.
Yıkım nasıl güzel olabilir?