Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

320 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Güzeldi.
Muazzamdı demek istiyorum. Herşeyden önce.
Bernhard Schlink
Bernhard Schlink
yine anlatım becerisini en üst seviyelerde kullanmış. Kitap ilk başlarda doğal olarak sade bir aşk romanının çetin başlarından biri olan ölümle başlıyor. Lakin ön yargıya tenezzül etmeye gerek yok. Kitap aşkın vereceği muntazımlıkla yıkanıp, dinsel çatışmalarla şekillenip, toplumsal ve siyasi açıdan canımızı sıkabilecek hertürlü beşer olayı tertemiz eline alıyor ve bunları bize taraflı ve tarafsız bir şekilde sunuyor. Hiçbir şekilde inceleme yazısı yazarken, spoiler vermekten kaçınırım. Ve bunu en çok Dostoyevski'nin kitaplarının incelemesini yazarken zorlanırdım. Ama
Bernhard Schlink
Bernhard Schlink
şuan beni kitap hakkında küçük ayrıntılar vermeye zorluyor. Lakin okuyacak kişilerin olduğunu düşünerek sadece yüzeysel bir anlatım yapacağım. Kaspar adlı kitabın baş karakterlerinden olan üstad. Eşi birgit'in intiharı üzerine. Hayatının belki de son demlerindrir karmaşık bir olay örgüsüne dahil oluyor. Birgit'in yıllar önce gençlik aşkının verdiği libidoyla bir çocuğu olduğunu öğreniyor. Lakin kitap üzerinde göz yaşartacak tek karakteri asla birgit sanmayın. Aşkıyla, muazzam ötesi sevgisiyle, sadıklığıyla. Bilgisiyle birçok kişiye ışık tutmaya çalışan kaspar, bazı noktalarda çaresizlik duygusunun bünyesini sardığını her ne kadar gizlemeye çalışsa da,
Bernhard Schlink
Bernhard Schlink
yine klasik bir duygusuzlukla Kaspar'ın içinde ki derin yaraları bize kısa cümlelerle derin bir şekilde anlatıyor. Birgit'in kızının çoçuğunu bularak, birgite ait olmaya çalışan kaspar, kendini bir bakıma tehlikeli siyasi ideolojilerin etrafında buluyor. Benim açımdan Kitap'ta güzel ve paha biçilemez olarak nitelendireceğim tek nokta. Kaspar'ın, birgit'in ölü bedenine bile ihanet edememesi, oysa birgit'in kaspara karşı mükemmel bir aşkı yoktu. Birgit kısaca Dostoyevski'nin kitaplarından fırlama, matemli bir kadındı. Kaspar öyle değildi. Kitabın iç yüzeyinde ise, aşk ve ihtiras loblarını bir kenara itersek. Doğu ve batı almanya arasında geçen keskin itişmeler, savaşlar, örgütler, rahatsız edici ölümler. Müslümanlar'a karşı sitemler. İşte bu yüzden
Bernhard Schlink
Bernhard Schlink
'ı seviyorum. Bir romandan ziyade bize tarihte ki, bazı olayların iç yüzünü kuşkusuz ve mantıklı bir dille aktarmaya çalışıyor. Kitabın içinde sinirimi bozan tek insan yine kaspardı. Birgit'in kızına karşı nazik tavırlarla yaklaşmaya çalışıyordu. Svenjanın kızı, yani birgitin torunu ile ilgilenmesi ve onu bu Alman çatışmasından kurtarmaya çalışması, beni deli etti bazı zamanlarda. İçinizden şunu geçirebilirsiniz kaspara ait birşey olmamasına rağmen sadece Birgitle bağlantı taşımasına rağmen, Kaspar neden bu kadar bağlıydı. Yoksa olay sadece birgitle mi ilgiliydi. Kasparın saf sevgisinden mi ibaretti. Tartışılır. Kitabın bazı yerlerinde kendimi bilhassa tamamıyla acıya bıraktım. Anlatım dilinin bir kitapta ne kadar önemli olduğunu tekrar hissettim. Olayın özü bu. Okumak isteyen insanlara kuşkusuz tavsiye ederim. Güzel ve akıcı bir roman, herşey yerli yerinde meydana oturtulmuş. Teşekkür ederim.
Torun
TorunBernhard Schlink · Doğan Kitap · 202325 okunma
·
102 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.