Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

560 syf.
8/10 puan verdi
Herhangi bir spor dalıyla ilgilenmeyen biri olarak okuduğum bu ilk 'sport romance' kitabı hakkında elimden geldiğince açık ve dürüst olacağım. Hiçbir zaman spora ilgim olmadı, hâlâ yok ve olacağını da düşünmüyorum ancak bu kitabı okurken artistik patinaj'ı araştırmam gerekiyormuş gibi bir his kapladı içimi ve şöyle üstünden bir göz gezdirdim olayın gerçek dünyadaki haline. Evet, çok güzel ve sanatsal. Evet, okurken harika yansıtılmıştı bunlar ama bir noktada bazı şeyler buz pateninden bağımsız bana gereksiz bir şekilde surreal gelmeye başladı. (Aşağısı spoiler, dikkat.) Stassie'nin hırsı, azmi ve kararlılığı fazlasıyla takdir edilecek bir boyutta ki gerçekten bu hayatta bir şeyler elde etmek tam da o noktadan geçiyor. Ancak onun gözünü o denli ne boyadı merak etmiyor değilim. Anastasia'nın, Nate'in gerçekten dürüst ve iyi niyetli biri olduğunu dört yüz küsür hatta beş yüz sayfada anladığını varsayıyorum. Ona güveniyor, kendi öyle söyledi. Nate'in ısrarla onu Aaron hakkında uyarmasına rağmen yok sen beni dinlemiyorsun diyerek kaçması, kendini bir arkadaş olarak olmasa bile tekrar yüzsüz Aaron'ın kollarına atması beni sinir küpüne çevirdi. Bu bahsini geçirdiğim olaydan ve pistte Aaron'ın Stassie'yi öptükten sonra kızın ağlamasından itibaren bambaşka biri oldum ve beş yüz sayfa boyunca gülüp eğlenerek okuduğum hiçbir şeyin kıymeti kalmadı cidden. Bu sinir krizlerimi tetikleyen durumlar dışında itiraf etmeliyim ki gerçekten güzel bir kitaptı, keyifliydi ve bolca güldürdü beni.
Icebreaker
IcebreakerHannah Grace · Olimpos Yayınları · 20231,498 okunma
·
18 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.