Aşk sevdiğine bakar, gerisini görmez...
Tarih sürecinde aşklar mı güzeldi, sevenler mi özeldi yoksa sevginin aşkın mı kıymeti biliniyordu bilinmez ama 
İskender Pala 
Aşk Hikayesi kitabında sevginin, aşkın, özleme'nin, beklemenin, vefakar'lığın, sevdiği mutlu olsun diye vazgeçebilme'nin ve yatağını alınamayan sevgilinin sırf yanımda nefes alsın diye kıskançlık tohumu ile yapılan kötülükleri sade, anlaşılır bir kalemle yazılmış tarih kokan değerli bir kitapla buluşturuyor bizleri.
Müslüman Dülger Bahşi ve Hristiyan papazın kızı Kaknusia'nın buram buram aşk kokan hikayesi...
Osmanlı döneminde 1. Ahmet zamanında yaşanmış sürükleyici bir hikaye
Farklı kültür ve inanışlara sahip olmalarından dolayı evliliklerine izin verilmeyen iki genç şartlar ne olursa olsun bir araya gelmeyi başarabilir. Demek ki aşk'a toplum kuralları ne olursa olsun engel olunamıyormuş. İki gönül bir araya gelince samanlık seyran olurmuş derler ya işte öyle bir Aşk diyeceğim ama gençlerimizin kaderinde özlem'le beklemek ve tam kavuştum derken hayata, kıskançlıklara yenilen bir yazı varsa samanlı pek de seyran olamıyormuş.
Esir düşen ve Bir gemi kazasında ayrılan hayatlarda 20 yıl boyunca sevdiğinin nefes aldığını hisseden kaknusiya'yı arayan divane Bahşi, sen yoksan dilim Lal olsun diyen ve sevgiliye kavuşuncaya kadar dili Lal olan kaknüsi,'a ve bebeğiyle zamanın zorlu şartlarında onlara yanımda sadece nefes alsın, sahip olamasam da sabah kalkınca gözlerine bakabileyim diyen bir İshak, sahibine kul köle olan mutluluğu için sevgisinden vazgeçip her koşulda vefa gösteren ve sonunda sevgisini kıskançlığa teslim eden Gunala!
Aşkın sarmal hali...
Yüreklerinizi ısıtacak keyifle okuyabileceğiniz binbir gece masallarını aratmayan bir hikaye
"Sevmenin göstergesi sahip olmaktan ziyade sahiplenilmekteydi."
Keyifli okumalar
·
1 artı 1'leme
·486 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.