Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

56 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
“Kendimle konuşasım varmış.” incelemesi bu.
Ara ara açıp bir iki hayat kuralı okumak lazım. Elbette bildiğimiz şeyler ama dönem dönem unutup karamsarlığa kapılıyoruz ya da belki de depresif ruh hali de insanın bir ihtiyacı bilemiyorum , tabii ki sevilesi yanı yok ama uğrayıp geçiyor ki geçiyor olması , olabilmesi önemli olan bence. Hızlı atlatmak için bu kitap güzel hatırlatmalar yapar insana. Bir kere mükemmel mutluluk diye bir şey yok. İmkansız olay. Sıfır olasılık. Ama içimizde bir yan hep onun peşinde. Tam idrak mı edemiyoruz acaba ? Kilo aldın derhal diyete başlamalısın diyen beyin ile arka planda yağ depolama peşinde olan beynin aynı olması gibi sanırım , insanoğlu hep bin bir çelişki. Günün birinde bu incelemeyi okuduğumda “yine bir pazartesi diyet başlangıcı yapılacak belli “ diyeceğim :) Sevmediğim ve hayatta uygulamamayı seçtiğim bir bölüm vardı. “Kendinden iyiye değil de kendinden kötüye bak mutlu ol.” gibi bir şeyler diyor. Bu algı bana hep çok acınası gelmiştir. Niye iyiye veya kötüye bakalım ? Sadece kendimize bakalım. Tabii bu eleştirdiğim cümleyi sağdan soldan evirip daha sevimli bakış açıları yaratılabilir ama ilk akla düşen yanıyla sevmiyorum kesinlikle. Elbette şükretmelik çok şey var ama mesela kendimi yeterli maddiyata sahip görmeyip bunu mutsuzluk sebebi yapıyorsam ne yapacağım ; daha rahat olan hayatlara veya daha zor şartlar yaşayan hayatlara mı bakacağım? Biri beni mutsuz diğeri de mutlu mu edecek? Çok sevimsiz bence. Bir yerde de diyor ki hayatın ikinci yarısı ilk yarısına göre daha güzel geçecek :) ikinci yarıya yaklaştığıma göre bu beni sevindirir :) tabii ki yarıyı 35 gibi düşünüp 70 garantiymiş gibi davranıyoruz burada. İlk yarıda sürekli mutluluğu bulma peşinde koşup duruyormuşuz. Ee otuz beşte de anlarsın heralde eşek değilsen, o kadar da değil demiş bence sevgili
Arthur Schopenhauer
Arthur Schopenhauer
:D tabii bu işime gelen bölümdü. Araya birkaç madde sıkıştırıp sonra da demiş ki bu ikinci bölüm daha avantajlı gözüküyor gibi olsa da aslında başaramadıklarıma ahlama vahlama dönemi de olabilir. Burayı loulloupp yapıp geçiyoruz. Ve ikinci yarıda da eşek olmayıp artık gerçekleri daha anlamış ve yaşamını buna göre şekillendirmiş makul insanlar olmayı umuyoruz. Burayı da yazarken kendimce kendimi makul kategorisine koyup mutlu oluyorum. Aha kitap bana mutlu olmayı öğretmiş :) ya da bu ego muydu :p Sonlara doğru da kaderciliğe bağlamış. İşte budur ya! Yarınının olup olmadığına dair hiçbir fikrinin olmadığı şu dünya hayatında bir kasma artık , sal gitsin. Bayılıyorum kadere. İyi ki kader var. İyi ki inanıyorum. Bak yine mutlu oldum, huzur doldum. :) Kapanış bölümünü aynen aktarmak istiyorum : “Ahmak her zaman ahmaktır ve ruhsuz bir hödük sonsuza dek ruhsuz bir hödük olarak kalır.” Ruhumuza sıkı sarılalım. Keyifli okumalar.
Mutlu Olma Sanatı
Mutlu Olma SanatıArthur Schopenhauer · Can Yayınları · 202013bin okunma
··
140 görüntüleme
bidünyakitapgrubu okurunun profil resmi
Ellerinize sağlık 🫶🏻🫶🏻🫶🏻
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.