"Yapmaya giden yol, olmaktan geçer." Lao-Tse Olmak'ın tek yolu 'sahip olmak'tan geçer anlayışı hakim olan toplumun karakter yapısını belirleyen unsur 'olmak' tan çokça uzaklaşıyor. Düşüncemiz, dile döktüklerimiz ve davranışlarımız farkında olmasak da hangi ilkeye yakın olduğumuzu gösteriyor.Bir şiir örneği vardı . Çok hoşuma gitti. Tennyson, "Çatlak duvarlar arasındaki güzel çiçek, Seni o çatlakların arasından alacağım, Tüm köklerinle birlikte elimde tutacağım.." diye devam ederek çiçeğe yaklaşımı sahip olmak güdüsü üzerine... Basho'u ise "Dikkatlice bakacak olursam, Çalılıklar arasında görüyorum onları, Çiçek açan nazuna'ları!" diyor.. Goethe'nin de çok güzel bir şiirine yer vermiş. Bashou ve Goethe 'olmak' duygusunu temel alıyor.Sahip olmadan, açlık duymadan... Olmak'ta hep bir katılma var. Kendini katma ,doğaya, sürece, kişiye... Bir ileti okumuştum 'denizi eve götürmek istiyorum.'diye. Maviye , doğaya aşkımı bilmeyen kalmadı sanırsam:) hiç böyle bir cümle kurmadım.İleti biraz düşündürdü beni... biraz da hoşuma gitti galiba :)) eve alıp götüresim gelen o kadar cok sey var ki ;))) kitabı okuduktan sonra fikrim tamamen değişti. bakış açım da. Dildeki değişimlerde de fark ettiğim; Bir nesneye sahip olabiliriz. Evim var, arabam var...eylem bildiren bir sözcüğü de sahip olmak eğilimli kullanıyoruz. Benim bir fikrim var demek bir şey düşünüyorum bir şey tasarlıyorum anlamına geliyor. İstiyorum yerine bir isteğim var diyoruz.Oysa ki " Süreçlere ve eylemlere sahip olmak mümkün değildir, onlar yalnızca yaşanırlar." Sahip olmak üzerine 'okumak' da bir romanın sonunu, kahramanın ölüp ölmediği , kıźın sevdigine kavusup kavusmadığını merak ederek okur. Sonucu bilmek sadece okuru rahatlatır. Okuma süreci ona pek bir şey katmamış, görüşleri pek derinleşmemistir. Ben bunun film ve dizide daha çok belirgin olduğunu ,ara vermeden sezon sezon sırf meraktan izlenen dizilerin içeriği hakkında çok şey kaçırıldığını düşünüyorum. Sevmek konusunda sahip olmak'ta da çok iyi tespitler vardı. Biraz uzun :) yazamayacağım. Sevmek sevilen insanı yeniden canlandırmaktır, soldurmak değil...diyip geçeyim. Son bölümde sahip olmaktan olmak yönüne doğru değişiklik için gereken koşullar, öneriler var fakat bana biraz ütopik geldi. Biraz daha bireysel olabilirdi diye düşünüyorum. Okurken fark ettiğim en önemli noktalardan biri ise.... Kitapta konuyla ilgili incilden ve bir çok kitaptan alıntı var.İslam'da 'olmak' konusu oldukça değerli iken hiç yer verilmemiş. Büyük eksiklik.... 'Sahip olmak' ve 'olmak' kavramları dini, sosyoloji, psikolojik bir çok yönden ele alınmış. Kitap bir tık yorucu gelebilir. Arkadaşlarıma birlikte okumak için tavsiye etmiştim."Nerden sardın bu kitabı başımıza" diye tahlile başladık. :)))) vaktimiz kısıtlı olmasına rağmen bir , bir buçuk saat üzerinde konuştuk. :) Birlikte okumasaydık benim için daha az verimli bir okuma süreci olurdu bundan eminim yalnız bırakmadıkları için teşekkür ediyorum.

Sahip Olmak ya da OlmakErich Fromm · Say Yayınları · 20153,475 okunma

·

54 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.