Hadis inkarcılarina cevaplar
Öncelikle Ebu Hanife ehli sünnettir. Bunu kimse inkar edemez ama Mehmet Okuyan vb kimseler ehli sünnet olamadığıni bir mezhebe tâbi olmadığını ifade ediyorlar bunu belirtmek gerekir. Birilerinin yanlış ithamlar ile sorunlu rivayetlerle ile Alimleri birbirine kırdırtan birbirini düşürün suizana sebeb veren rivayetlerde bulunduğu için kalkıp da bak o ona şöyle dedi bu böyle dedi demekki bunlarda Kur'an yeter bize diyormuş veya sünnet ehli değillermis manası çıkmaz. İmam Buharinin Ebu Hanife adına zikrettiği rivayetlerin ravileri ve metinleri arasında sıkıntı olduğunu işin ehli hadis hocaları da ifade ediyor. O tür rivayetler hem senet hem metin açısından problemlidir. Hem bizim konuştuğumuz mesele sünnet ve Kur'an arasındaki ilişki. Birileri şahısları veya din anlayışlari arasında tartışmalari veya red etmeleri sünnetin inkarina alamet değildir veya Kur'an bize yeter düşüncesine bağlı değildir. Ne İmam Buhari ne Ebu Hanife ne de ehli sünnet olan başka müctehid alim sünnetin dinde kaynak olduğunda endişesi var . İmam Buhari alani hadistir hadis usulü bilir hadis toplar imam Ebu Hanifenin işi uzmanlığı ise fikihtir. Fıkıh konusunda uzman olana bakarız. Sahabe içerisinde de tefsir alimi vardı fıkıh ve hadis alimleri vardı . Bunu hadisi şerifte de görüyoruz şu burda duyduklarınızi aktarın nakledij olur ki nakli alan daha iyi anlar kavrar iyi hüküm çıkarır diye ..
Kaldı ki bugün hadis konusunda oryantalist düşüncelere sahip modernist ilahiyatçılarin hadis anlayışı zikrettiğiniz alimlerin hadis anlayışı ile tamamen zıt. Ehli sünnet âlimleri arasında ihtilaf varsa bu usulden rivayetlerden kısacası ilimden kaynaklanıyor . İhtilafın ise fırka sebeb olmadığı sürece rahmettir zenginlik veya alternatif olduğunda şüphemiz yok. Ama Mehmet Okuyan gibi modernist ilahiyatçılarin hadis anlayışı usulsüzdür heva ve inkar üzerinedir . Dolayısıyla ehli sünnet taraftarı sünneti genelde hadisleri dinde kaynak olarak kabul ederken oryantalist düşünceye sahip olanlar 2. Kaynak olarak kabul etmezler. Anlaşılamadiğimiz yer burasıdır. Bütün ihtilaf değil tefrika bu noktadadir. İhtilaf doğaldır rahmettir kolaylık tır fıkıhta ama tefrika fitnedir ayrılmadır kopmadır . Özelde İslam mezhepleri içinde Kur'an ve sünnet açısından haricî ve şia veya genel de İslam yolundan ayrılan yahudi ve Hristiyanlik gibi. Bunlar fırkalaşmislar ayette zikredildiği gibi. Dolayısıyla hadis anlayışı bozuk olanlar hadisi şeriflerin çoğunu bazıları ise hepsini kabul etmezler inkar ederler. Mesela mezhep, kabir azabı, şeriatı, namazları şekillerini, Miraç olayını, orucu , abdestle ilgi hükümleri, peygamberizin sa. Mucizelerini , cennette ki nimetleri bir kısmını , şefaati vb hakikatleri onca sahih hadis rivayetleri mevcutken bir araştırmaya dayanmadan usulsüzce yaklaşarak sadece oryantalist metinlerden etkilenerek veya referans alarak inkar ediyorlar. Bozuk hadis anlayışına sahip kimselerden örnek verirsek. Edip Yüksele göre biz müşrikiz sünnet Kur'an dışında dinmiş ona göre. Ona göre meal vahiydir. Meal üzerine din yaşıyor meal okuyun namazda diyor. Soru Kur'an meali vahiy mıdır? Aynı şekilde Mustafa İslamoğlu hadisler dinin kaynağı değil bilgi kaynağıdır diyor ne fark varsa artık.. Kur'an da sünnet te bilgidir sonuçta vahye dayalı bilgi.. kelimelerle oynuyor işte.. Hz Muhammed as. Yasak koyma yetkisi yok inkara göre? Mesela ipek elbise haram değil onlara göre... Ebu Hureyre hadis yumurtladi uydurdu diyor Allah affetsin ıslah etsin kendisini. Şia dan etkilenmiş o da . Önceden ehli sünnet idi teravih sünnettir diyordu sonra inkar etti... Mehmet Okuyan aynı şekilde kabir azabi Miraç olayı şefaat Hz Adem bir olmadığını Hz Meryem hakkında söyledikleri vs vs bu konularda ki hadisleri doğru bulmuyor.
Dolayısıyla Kur'an bize yeter diyen bunlardan art niyet olduğunu düşünerek karşı çıkıyoruz biz bunlardan bunu anlıyoruz. Caner taslaman da aynı şekilde Osmanlıca bilmez arapça bilmez anlatmaya gerek yok Ebubekir sifil ile programını izleyin çapini görün hadis anlayışı cehaletce. Bunları zikretmemin sebebi birbirini destekleyicidirler birbi ile iletişimildeler daima. Mustafa Öztürk Kur'an Allah lafzi değil Hz Muhammed lafzı dedi ... Bunu yaparken söyledikleri hep aynı akıl mantık süslemeleri bilim felsefe adı altında hadis ilmi bilmeyen toplumu kandırıyorlar . Şeytan da sağdan yaklaşır Kur'anin bildirdiğine göre.
Yaşar Nuri Öztürk aynı şekilde tesettür Arap örfudur içki içmeye cevaz verdi namaz ümmetin başına en büyük beladır dedi.
İhsan Eliaçık ise oruç bir cezadır. Namaz fakirin neyine yarar karnını mi doyurur veya namaz 3 vakittir gibi gibi saçma sözler sarfetti. Domuz yemek de sakınca yok ayette geçen domuzlaşmayın demekmiş diyor . Cinler yoktur onlar bilinmeyen bir grup insanmis diyor. Bu kimseler modern hukuk varsa şeriata da gerek yok diyor . Çünkü laikliği benimsiyorlar . Soru bir müslüman şeriatı istemiyorum gerek yok derse veya böyle inanıyorsa müslüman mıdır? Görüyoruz ki hepsi hadisleri inkar etmekle başladılar ayetlerin mesajlarını tahrife kadar gittiler. Neden ? Çünkü Kur'an-ı anlama da ölçü olan sünneti kabul etmedikleri için bunu açık açık söyleyen de var açıkça söyleyemeyen de dolaylı yoldan inkar ediyorlar. Hadis inkarcısi bunlar dediğimizde de hayır biz uydurma zayıf yalan hadiseleri inkâr ediyoruz diyorlar. Halbuki aynı takımda olan hocalarin bazısı hepsini inkâr ediyor edip yüksel gibi bazisi çoğunu bazısı görüşlerine uymayan hadisleri inkar ediyor. Şimdi bu hocalar, şia ve hariciler ile ehli sünnet âlimleri sünnet anlayış bir olur mu ? Bunlarla ehli sünnet âlimlerinin Kur'an sünnet Sahabe tabin anlayışı bir olmaz elbette.Bu oryantalist gölgesi altında yetişen hocalar ile Ebu Hanife İmam Buhari imam gazali imameyen imam şafi vb alimlerin hadis hassasiyeti takvasi ihlâsı bir olmaz. Bunlara devlet para vermesin bunlar araştırma da yapmaz makalede yazmaz kendilerinden bir hoca bunu itiraf etti. Umarım hocalarım anlatmak istediğimi kavramışlardır. Mesele basit sünneti hadisleri itibarsızlaştir bunu yaparken akıl süslemeleri ile inkar et . Sonra Kur'an'a istediğin manayı yükle tefsir yaz. İlahiyat okurken bile şahit oldum Mahmud efendiye maho cüppo menzil şirki vs vs diyordu Mehmet Okuyanla ayni görüşe sahip olan biri.. ne sahabeye ne âlimlere karşı saygıları var . Tasavvuf ve tarikatlari da şirk yolu olarak görürler aynı selefiler gibi. Hiçbir ehli sünnet alimi veya şuurlu bir müslüman müctehid imamlara dil uzatmaz katledilsin demez . Haricî selefi modernist ilahiyatçılar mealciler hariç. İslam tarihinde bazı fitneciler hariciler şialar çıkardıkları fesatlıkdan veya yanlış sağlıklı olmayan bilgilerden rivayetlerden sahabeyi alimleri birbine düşürmüşlerdir. Bu meseleler de sebebleri de sıradan basit sebebler değildir. Sahabelerde hata yapabilir hataları kendileri arasında ve Rabbi arasındadır . Peygamberler sadece Allah'ın izniyle korumasıyla masumdurlar. Ehli sünnetin büyükleri hiçbir zaman bu fitneler yüzünden kusurlar yüzünden onlara dil uzatmamis uzatmalarini da istememis uyarmislardir bizleri. Alimler usulsüzce ilme dayanmadan kimseye muhalefet etmemişlerdir. Ama modernist mealcilerin ilmi seviyesi çapı üslubu ortada.. eserleri de ortada karşılaştırın farkını anlarsınız.. müctehid âlimlerin birbirine kâfir zındık dediğine şahit olmadım varsa Kendi eserlerinde yerlerini gösterin araştıralım nedir ne değildir iyice öğrenelim. Cahilce bu iddiaların yorumlayip bunlar üzerinden yaklaşımlarımizi savunmayalim. Düşüncelerimizi beslemek için bazı zayıf kusurlu rivayetleri alırsınız iddia ettiklerinizi desteklemek için ama onca alimin sahihliğinde ittifak ettiği hadisleri bakış açınıza uymadı diye inkar edersinz. Sıkışınca da biz de sünnet i kabul ederiz ama hurafeler sonra yazılmışlar vs o ona böyle dedi şöyle dedi bak bize de aynısını diyorlar demek ki doğru yoldaymisiz gibi söylemlere sığınırsıniz . İslâm tarihinde meydana gelmiş toplumsal veya şahsi yanlışlar üzerinden din anlayışı inşa etmeyı bırakın Kur'an ve sünnetten akıl çerçevesi dahilinde delil getirin delil ile konuşun bizde delil getirelim.
Genelde hadisler özelde sünnet dinde kaynak mi değil mi?
Buna cevap verin? Kaynak ise bir hadisin doğru olduğunu nasıl tespit ederiz? Raviler de hangi şartlar aranır vs hadis ilminin konularına vakıf olmak gerekiyor. Hz Muhammed as. Allah'ın adına yasak koyar mi ona 2. Vahiy türü gelmişmidir ibadetlerin tafsilati vahye mi dayalı? Sünnet tefsir mi değil mi ? Her hadis sünnet değildir. Ama her sünnet hadistir aynı zamanda. Çünkü hadisler ilmin süzgecinden geçen sözlü fiili veya yazılı rivayetlerdir. Kur'an nasıl sonra kitap haline geldiyse hadisler de sonra kitap halinde geldi. Kur'an nasıl yazıldiysa ezberlendi ise yaşandı ise o şekilde korundu tevatür yoluyla nakledildi ise hadisler de ilk vahiy inişi zamanı hariç sonra bazı sahabeler e yazma izni verildi ezberledi hepsinden ziyade yaşandı yaşamak en güçlü nakil yoludur. Nakil ve akıl bunu böyle izah eder.
Kur'an Allah tarafından korunduğu ayetle sabit Kur'an'a inanmayan kimselere Kur'an dışında Kur'an'ın vahiy olduğuna deliliniz nedir? İbadetin detayları Kur'an'a göre mu sünnete göre midir ? Sünnetin Kur'an da delilleri nelerdir? Kuranı nakleden sahabe hadisleri de nakleden Sahabe değil midr? Hadisler hep sıkıntılı ise Allah elçisi adına yalan söylemek Kur'an'ı nakleden sahabe için tabiin için ihtimal mıdır ? Kur'an Sahabe eliyle hafızasıyla korundu ise çocukları ve torunları da Kur'an'ı ve hadisleri korumuş demektir. Birbirine çok Uzak nesiller değildir ki . Hicri. 2. 3. 4 . Asırda kitaplar haline gelmiştir çoğaltılmistir hadisler. H. 2 asırda hadisler daha kitaplar haline gelmeden fıkıh âlimleri hadisleri delil olarak kullanıyordu . Ebu Hanife hadisler kitap haline gelmeden uydurdu mu uydurulmuş hadislerle mi fetva verdi haşa ? Kur'an da sahabeyi Allah CC övüyor neden sahabe kavli dinde kaynak sayılmıyor modernistler tarafından ?
4 hak mezhebi elbette hak görüyoruzuz ölçüleri Kur'an ve sünnet çünkü.
Ayrıca sahabe arasından asla birbirini tekfir eden olmadı. İçlerinde münafıklar ve şia haricî zihniyetli kimseler siyasi meseleler üzerinden kargaşa çıkardı. Buna rağmen şia bile hadisleri tamamen inkar yoluna gitmemiştir. Uydurma zayıf hadisler hadis alimleri tarafından ayıklanmıştir bunu yaparkende usule uymuslardir akıl ve nakil sıhhati çerçevesinde yapmışlardır. Bu usulü de sünnetten öğrendik. Kur'an dinimizin aslıdır sünnet usulüdür. Asla giden yoldur sünnet.
·
203 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.