Sabahtan Akşama aslında bir romandan çok ismini yakalayacak şekilde bir novellaydı bence. Norveçli bir denizcinin tek bir gününün iç dünyasını anlatan bir eser.
Aslında gidişattaki tekrar eden anlar biraz sıkıyormuş gibi gözükse de sonlara doğru işin aslını anlayınca bir anda Johannes'in yaşamadığı duygusuyla o cümlelere anlayış göstermeye başlıyorsunuz.
Nordik edebiyatın soğuk bir anlatıma sahip olduğunu, bu soğukluğun duyguları aktaramamasından değil, yaşanan olaylara aşırı duygusal tepkiyi yansıtmamalarından kaynaklandığını düşünüyorum. Ben bu sakin ve duygusal tepkisiz anlatımı çok seviyorum. Yazar sonlara doğru o duyguyu yakalamayı iyice başarmış bence içimin burkulmasını sağladı.