Erving Goffman
Kitapta damga türleri ele alınırken, yazar Goffman bize etkileyici bir kitap sunmaktadır. Yazarın sunduğu örnekler, damgalama türlerinin niteliklerini daha iyi anlamamıza yardımcı olmaktadır. Goffman'ın detaylı açıklamaları ve analizleri sayesinde, damgalama sürecinin nasıl işlediği ve insanların nasıl damgalandığı konusunda derin bir anlayış elde etmekteyiz. Kitap, damgalama fenomenini derinlemesine incelerken, toplumda var olan ön yargıların ve stereotiplerin nasıl şekillendiğini göstermektedir. Goffman'ın sunumu, okuyuculara damgalama sürecinde yer alan aktörlerin motivasyonlarını, etkileşimlerini ve sonuçlarını anlamalarını sağlamaktadır. Bu etkileyici kitap, damgalama konusuna ilgi duyan herkesin gözden geçirmesi gereken bir kaynaktır. Erving Goffman, bir sosyolog ve damgalama teorisi kurucusudur. Damgalama teorisi, toplumun normal olarak kabul ettiği bireyler ile normal olmayan bireyler arasındaki ilişkiyi incelemektedir. Goffman, bu teoriyle, toplumun damgalı bireylere karşı tutumunu ve bu bireylerin toplumsal yaşamdaki deneyimlerini anlamaya çalışmıştır. Damgalama teorisi, Goffman'ın damgalı bireylerin toplumsal yaşamda karşılaştığı zorlukları ve damgalamanın çeşitlerini ele aldığı bir teoridir. Goffman, damgalı bireylerin toplumsal yaşamdan dışlanma, itibarsızlaşma ve ayrımcılığa maruz kaldığını savunur. Bu bireyler, toplum tarafından etiketlenmiş ve damgalanmış olarak görülürler ve bu damga, onların sosyal kimliklerinin bir parçası haline gelir. Goffman, damgalı bireylerin damgalarını gizlemeye veya yönetmeye çalıştıkları farklı stratejiler olduğunu da belirtir. Bu stratejiler, damgalı bireylerin toplumda daha kabul edilebilir ve normal olarak görülmelerine yardımcı olma amacı taşır. Örneğin, damgalı bireyler, damgalarını gizlemek için kılık kıyafetlerini değiştirebilir, davranışlarını kontrol altında tutabilir veya toplumun beklentilerine uygun bir rol oynayabilirler. Damga kitabında, Goffman, damgalı bireylerin kendilik algısını ve damgalı bireylerin normal bireylerle kurdukları ilişkileri de ele almaktadır. Damgalı bireyler, damgalarının etkisi altında kalarak kendilik algılarında değişiklikler yaşayabilirler. Bu değişim, genellikle düşük benlik saygısı, özgüven eksikliği ve sosyal izolasyon şeklinde kendini gösterir. Damgalı bireyler, toplumda normal bireylerle ilişki kurmada zorluklar yaşayabilirler, çünkü toplum tarafından damgalandıkları için dışlanma ve ayrımcılığa maruz kalma riskiyle karşı karşıyadırlar. Goffman'ın damgalama teorisi, sadece sosyoloji alanında değil, aynı zamanda psikoloji, eğitim, sağlık ve diğer alanlarda da önemli bir etkiye sahiptir. Bu teori, toplumun damgalı bireylere karşı tutumlarını anlamak ve toplumsal adaleti sağlamak için kullanılabilir. Aynı zamanda, damgalı bireylerin yaşadığı zorlukları anlamak ve bu bireylere destek sağlamak için de kullanılabilir. Damga kitabı, damgalama teorisine ilişkin önemli bir kaynaktır. Goffman'ın bu kitabı, damgalı bireylerin deneyimlerini ve toplumun damgalama sürecini derinlemesine inceleyerek, damgalama teorisinin temel prensiplerini açıklar. Kitap, okuyuculara damgalı bireylerin deneyimlerini anlama ve toplumda daha eşitlikçi bir ortam yaratma konusunda bilgi ve anlayış sunar.
Damga türleri, Erving Goffman'ın damgalama teorisi kapsamında belirlediği üç farklı damgalama biçimidir. Bu damga türleri, bireyin farklı alanlardaki anormal özelliklerinden, kişilik ve davranış sapkınlıklarından, ait olduğu sosyal grup veya kategoriden kaynaklanan damgaları ifade etmektedir.
1Şekil bozuklukları, bireyin fiziksel özelliklerindeki anormalliklerden kaynaklanan damgalardır. Örneğin, engellilik, cücelik, sağırlık, yara izi, obezite gibi durumlar şekil bozukluğu damgasına örnek olabilir. Bu tür damgalar, bireyin dış görünüşündeki farklılıklardan dolayı toplumda ayrımcılığa maruz kalmasına neden olabilir.
2.Karakter lekeleri ise, bireyin kişilik, davranış veya geçmişindeki sapkınlıklardan kaynaklanan damgalardır. Suç işlemek, uyuşturucu bağımlılığı, alkolizm, işsizlik, eşcinsellik gibi durumlar karakter lekesi damgasına örnek olabilir. Bu tür damgalar, bireyin toplumda itibar kaybetmesine, dışlanmasına ve sosyal ilişkilerinde zorluklar yaşamasına yol açabilir.
3.Kabile damgaları ise, bireyin ait olduğu sosyal grup veya kategoriden kaynaklanan damgalardır. Etnik, dini, siyasi, cinsel azınlıklar, göçmenler, fakirler gibi gruplar kabile damgasına örnek olabilir. Bu tür damgalar, bireyin toplumda ait olduğu grupla ilişkilendirilmesine ve bu grupla ilişkili olumsuz önyargılarla karşılaşmasına sebep olabilir. Bireyin toplumda kabul görmemesine, ayrımcılığa uğramına ve eşit fırsatlardan mahrum kalmasına neden olabilir.
