“Yarın av ile avcı birbirine karışacak, yarın yer ile gök çarpışacaktı. “Türklüğün ve Müslümanlığın kaderini çizeceklerdi; ama gelin görün ki ikisi de yine Türk ve yine Müslüman’dı.” “Yarın şu sahrada dökülecek kanın rengi de, akışı da birbirinden farklı olmayacak. Yarın burada bir bedenin, bir bünyenin kendisiyle savaşı çıkacak. Sağ kol ile sol kolun, bir ayak ile ötekinin birbirine acımasızca saldırıdığı görülecek. Şah olmuş yahut Sultan; ne önemi var. Önemli olan isimdir. Hasan mı Hüseyin mi? Selim mi İsmail mi?!..“ “O bende vatanı kokladı, ben onda gurbeti kokladım.” Ve tarihin en büyük savaşlarından, Çaldıran Savaşı başlıyor. Yıl 1514, bir uçta Yavuz Sultan Selim, bir uçta Kıble-i Alem Şah İsmail. İkisi de Müslüman ikisi de Türk, ikisinin gayesi de aynı yönde. Güç ve kudret sahibi olmak, toprağın ve cihanın hakimi olmak. Yine bir uçta Sultan Selim’in yaveri Hüseyin, diğer uçta Şah İsmail’in yaveri Hasan. İkisi de aynı anadan aynı atadan. İkisi de iki büyük devletin başındakilerin sonsuz güvendiği iki güzel insan.İkisi de kardeş ikisi de aynı soydan sadece tek fark biri Şah’a biri Sultan’a hizmet ediyor, yoldaş oluyor. Ve birde Kamber Can… Hayatı hep bir arayış içinde olan daha doğumunda bir sıfır hayata yenik başlayan ve hep bir uğraşta olan o güzel çocuk. Arayışı ne mi? Sevgi… Sahi sevgi neydi? Neye göre kime göre şekillenirdi. Sevgi kalıba sığar mı? Aslında çok soru sorulur bu bir kelimeye ama cevap bulunur mu bilemem. Nereden başlasam ne yazsam, neye değinsem bilemiyorum, tek bildiğim bir hüzün romanı, ilelebet ayrılığın romanı, savaşın içinde aynı soyu aynı kanı taşıyan kardeşin kardeşle kanının nasıl aktığının romanı Şah ve Sultan. Romanın her sayfasını içimde bir hüzünle, bazen hayretle, bazen coşkuyla ama en çok hüzünle çevirdim. İnsan kardeşine kıyabilir mi? Güç bu kadar önemli mi? Toprak her şey mi? Sevgi bir gülümseme mi, sevgilinin minik bir gözyaşı mı? Sürgün hasreti de hatıraları da hep heybesinde taşır mı? İskender Pala yine yapmış yapacağını. Dimağımda eşsiz bir lezzet kalbimde derin bir hasret bıraktı. Her sayfada sorularla ilerledim. Bazen buldum cevapları bazen bulamadım ama çok güzel, özel dersler çıkarttım. Bu kitaba ne yazılır ne kadar yazılır bende bitmez, ifadem de yetmez. O yüzden alın okuyun. Hem iki büyük devletin tarihi hem bir cihatta yiten yaşamları hem iki kardeşin bahtsız gurbetlik ömürlerini hem de sevgiyi doğduğundan beri arayan Kamber Can’ımı. Uzun zamandır kitap okuyamamıştım ve böylesine eşsiz bir kitapla gerçekten güzel bir başlangıç yaptım, sizlerle de paylaşmak istedim bu serüvendeki hissiyatımı. Kitap sevgisi ile kalalım, iyi okumalar.

Şah ve Sultanİskender Pala · Kapı Yayınları · 202332,4bin okunma

·

27 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.