Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Sadece “Baba” Monzano hükümetinin ağır toplarından biri değil, aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri adaletinden kaçan bir suçlu olan Franklin Hoenikker’ın yasal statüsünü sordum Mintonlara. “O hikâye kapandı,” dedi Minton. “Frank artık Amerika Birleşik Devletleri vatandaşı değil ve yaşadığı yerde iyi işler yapıyor. Bu kadar.” “Vatandaşlıktan kendisi mi çıktı?” "Yabancı bir devlete bağlılık yemini eden ya da ordusunda veya hükümetinde görev alan herkes vatandaşlığını kaybeder. Pasaportunuzda yazanları okuyun. Frank’in yaşadığı uluslararası soytarılık romantizmini yaşayıp sonra Sam Amca’nın kanatları altına sığınmayı bekleyemezsiniz.” “San Lorenzo’da seviliyor mu?” Minton, karısıyla birlikte okudukları kâğıt tomarını kaldırıp şöyle bir tarttı. “Henüz bilemiyorum. Bu kitap sevilmediğini söylüyor.” “Nedir o kitap?” “Bugüne dek San Lorenzo hakkında yazılmış yegâne akademik kitap.” “Akademik sayılır,” dedi Claire. “Akademik sayılır,” diye tekrarladı Minton. “Henüz basılmadı. Elimizdeki, beş nüshasından biri.” Kitabı uzatıp istediğim kadar okuyabileceğimi söyledi. İlk sayfayı açtım ve başlığı okudum: San Lorenzo: Toprakları, Tarihi, Halkı. Yazarıysa Philip Castle, yani görüşmeye gittiğim büyük fedakâr Julian Castle’ın otelci oğluydu. Rastgele bir sayfa açtım. Tesadüfen karşıma adanın yasaklı din adamı Bokonon’la ilgili bölüm çıktı. Bokonon’un Kitapları’ndan bir alıntı vardı. Okuduğum sözcükler sayfadan fırlayıp zihnime girdi ve orada iyi karşılandı. Bokonon, İsa’nın “Sezar’ın hakkını Sezar’a verin” önermesini kendine göre yorumluyordu. Bokonon şöyle diyordu: “Sezar’ı boş verin, gerçekte ne olup bittiğine dair en ufak fikri yok.”
Sayfa 89 - Çevirmen: Serkan Göktaş, April Yayıncılık, Kitap,Kitabı okudu
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.