Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Medeniyet ve Yıkım
“Yaşamın insan dışında kalan kısmını anlamlandırabilseydik, kendi medeniyetimizi inşa ederken yapmış olduğumuz yıkımların önüne geçebilirdik.” Bu söz insanlığın doğayla olan ilişkisini derinlemesine düşünürken birden kalemimden çıktı…. Günümüzde, çoğu zaman doğanın sadece insana hizmet etmek için var olduğunu düşünerek, doğal kaynakları ve ekosistemleri istismar ediyoruz. Bu yaklaşım, doğanın bir bütün olarak değerini anlamamızı engelliyor ve sonuç olarak çevre tahribatına yol açıyor. Büyük insanlar da benzer düşünceleri dile getirmişlerdir. Örneğin Albert Einstein’ın şu sözü bu durumu özetler niteliktedir: “Teknoloji gelişirken ahlak geride kalıyor.” İnsanlık olarak, teknolojik ve ekonomik ilerlemeyi hedeflerken, sıklıkla doğanın ve doğal dengeyi korumanın önemini göz ardı ediyoruz. Bu nedenle, çevresel yıkımlar ve ekolojik dengenin bozulması gibi sorunlarla karşı karşıya kalıyoruz. Diğer bir örnek de Mahatma Gandhi’nin şu sözüdür: “Dünya herkesin ihtiyacını karşılayabilir, ancak herkesin açgözlülüğünü değil.” Bu sözde doğal kaynakların sınırlı olduğunu ve onları sürdürülebilir bir şekilde kullanmamız gerektiğini vurgular. Açgözlülük ve israf, doğal kaynakların tükenmesine ve çevresel sorunların artmasına yol açar. Yaşamın insan dışında kalan kısmını anlamlandırarak, doğanın değerini ve önemini kavramamız gerekiyor. Doğayla uyum içinde yaşamak ve onu korumak, insanlık olarak medeniyetimizi inşa ederken yaptığımız yıkımların önüne geçmek hayati öneme sahiptir.
·
61 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.