Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

İkizim uyuyor... Ben ağlıyorum...
Artık kayıtsız kalamazdım. Zira bu ağlama şekli ölümü yok olmak sayan bir cahilliğin dürtüsüne pek benzemiyordu. Başka bir şey vardı bu olayda. Ve ben onu öğrenmeliydim. Bir adam bunca saat ağlayarak şov yapamazdı. Kime neyi gösterecek, kendilerinden başka kimse yoktu ki. Adamın yakınında dolaşmaya baş ladım. İniltilerin ne kadar derinden geldiğini sezmeye, anlamaya çalıştım. Adamın ağlaması öylesine sahiciydi ki. İçerden bir yerden, yürekten yahut ciğerden kopup geliyordu hıçkırıkları. O kadar içten, o kadar kendiliğinden, o kadar ivazsız garazsız ağlamaya herhalde ömrümde ilk kez şahit oluyordum. Ne var ki birkaç yıl sonra böylesine bir sahneye Rabbim beni bir kere daha şahit kılacaktı; kendi acımı yaşarken. Dayanamadım, sonunda bizimle birlikte abdest alıp namaz kılan büyük adama yaklaştım ve sordum. Bu hal neyin nesiydi? Cenazesi yıkanma sırasını beklerken adam başladı anlatmaya. Dedi ki, biz üç kardeştik. Ben en buyükleriyim. Öteki kardeşlerim ikızdi. Bu ölen, ağlayanın ikiziydi senin anlayacağın. Ve ben galiba anlamıştım. Sanki ömrüme bir yeni yaş eklenmişti. Müthiş ve muhteşem bir ders daha almıştım hayattan. Düşündüm ve dedim ki kendi kendime, beni bunca etkileyen o derûni ağlama, say ki biraz da ölüp giden ikiz kardeşin ciğerinden kopup geliyor ve ölen sanki kendi cenazesine ağlıyor, aman Allah'ım!
Sayfa 158
·
42 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.