İslamiyet'e çağrıya, yaygın bir şekilde doğası gereği, Hristiyanlığın komşu dostu [komşuyu kendi gibi sevme] barış mesajının tam bir antiteziymiş gözüyle bakılmakta ve İslamiyet Hristiyanlığın aksine "kılıç sallayarak yayıldı" [cihat] diye saldırgan sayılmaktadır: Buna göre boyun eğdirilen halklar her zaman ölüm korkusuyla din değiştirmişti. Bir kere, İslam/Müslüman kelimesi "barış" anlamına gelen Arapça selam kelimesiyle ilgilidir. Elbette İslamiyet de en az herhangi bir başka din kadar kan dökmüştür. Hristiyanlığın defalarca silaha davranarak yayılması bir yana, Budizm gibi barışçı bir din bile saldırganlık dönemlerinden azade değildir. Avrupa'nın büyük bir bölümünün, hatta bugünkü Hristiyan dünyasının Avrupa dışındaki kısmının Hristiyanlaştırılması zorla, kılıç sallayarak gerçekleştirilmişti. "Avrupa'nın kurucusu" Şarlman'ın [Charlemagne], (sadece bugünkü Saksonya değil, nerdeyse günümüz Almanya'sının tamamını kapsayan) Saksonya Krallığı'na gönderdiği ültimatom, açıkça din değiştirme veya kılıçtan geçirilme arasında seçim yapmayı içeriyordu ve bunu izleyen istilası alenen (büyükbabası Charles Martel zamanında başlayan bir politikayla) zor kullanarak Hristiyanlığın benimsetilmesine yönelikti. Nitekim saldırı 782'de gönüllü olarak Şarlman'a teslim edilen
4.500 Sakson rehinenin katledilmesiyle sonuçlanmıştı. On üçüncü yüzyılda Katharosçuların Albi Haçlı Seferi sırasında din değiştirmeye zorlanması Avrupa tarihindeki en kanlı epizotlardan biridir. Doğu Avrupa'nın -Prusya, Livonya, Litvanya ve Baltık bölgesinin geri kalanı- Töton Şövalyeleri'nce düzenlenen çeşitli Kuzey Haçlı Seferleri'yle din değiştirmeye zorlanmasının da bundan aşağı kalır yeri yoktur. Amerika kıtasının İspanyol conquistadores [istilacılar] tarafından fethi ve buradaki halklara Hristiyanlığın benimsetilmesi dehşete düşürücü sayıda, yaklaşık yetmiş milyon cana mal olmuştu. Başka bir deyişle bugünkü Hristiyan Alemi'nin büyük bir bölümü -Avrupa ve Amerika kıtası- doğrudan doğruya kılıç gücüyle Hristiyanlaştırılmıştı. Elbette pek az din dehşete düşüren kan dökme fiillerinden azadedir ve şüphesiz İslamiyet de en az diğerleri kadar kan dökmüştür: İslamiyet'i kankırmızı görmek kadar tozpembe görmek de yanlıştır.
Sayfa 181 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
·
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.