Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

155 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
İnsanın kendini anlamlandırmasi
İnsanın anlam arayışında kendime muazzam bilgi ve beceri edindim. Kitap başlarken yazarın nazi toplama kamplarında yaşadığı acı ve istiraplari otobiyografik olarak anlatıyor. Daha sonraki bölümlerde Frank'ın geliştirdiği logoterapi ve bu logoterapi eşliğinde hayatın anlamı irdeleniyor. Aslında modern insanın sürekli olarak sıkıştığı ve çıkmaz durumlarda baş etmeye çalıştığı şeylerin, hayatını anlamlandırmada ki zorluklardan kaynaklandığı anlatılıyor. Örneğin ıstırap, gaz gibidir. Gaz nasıl koyulan kabın hacmini alıyorsa, ıstırap da girdiği benliği tamamen kaplar. Yani insanların, seninki de dert mi dediği zamanlarda, aslında acının ve ıstırapın şiddeti fark etmeksizin, tüm benliği ele geçirdiğini anlatır yazar. Yani birine küçücük gelen bir ıstırap, diğerinin benliğini ya da ruhunu tamamen kaplar. Yazar daha sonra logoterapinin kısa bir açıklamasını yapar. Logoterapi nedir, varoluş nedir, varoluşsal boşluklar nasıl oluşur? Bunlarla beraber, hayatta topyekün herkese uygun genel geçer hayatın anlamını açıklamanın mümkün olmadığını, her kişinin ve her durumun kendine has olduğunu ve hatta bir durumun başka zamanlarda başka şekilde algılanabileceğini de söyler. Bununla beraber hayatta anlam arayışında üç kategorinin yol gösterebileceğini söyler. 1. Bir üretimde bulunarak veya bir iş yaparak 2. Bir şeyi deneyimleyerek ya da biriyle temas etmek 3. Kaçınılmaz ıstıraba karşı aldığımız tavırla İkincisini biraz açıklamak gerekirse, herhangi bir deneyim yaşamak veya birisini sevmek de hayatta bize çabalayacak bir alan sunar. Yani Nietzsche'nin dediği gibi, "bir nedeni olan her türlü nasıla katlanır." Üçüncüsünü de kısaca açıklamak gerekirse, bir kanser hastasının, kanser olduğu için hayata küsmek yerine, kanserin verdiği ıstırapı kabul ederek, hayatını ve kendini değiştirme çabasıdır. Kanseri değiştiremiyorsan, kendini değiştir. Hayatın tadını al. Bu konuda, İrvin Yalom'un, kanser hastalığıyla yaptığı terapilerin kitaplaştırdığı vakaları da okumak, sanırım daha iyi somutlaştırmamızı sağlayabilir. Hayatında bir anlamı, hedefi, umudu ve amacı olmadığını söyleyen kişiye acıyın. Çünkü yakında yok olacaktır. İnsanın zihinsel durumu ile bağışıklık sistemi arasında çok yakın bir ilişki vardır. Bu olguyu da kitapta örneklendirilmiş. İnsanın bazen kendi eylemleriyle kaderini değiştirmesi gerekir ve ıstırap karşısında da kendi çarmıhını taşıması gerekir. Rilke'nin şu sözü ne muazzam, "wie viel İst aufzuleiden", "Halledilecek ne çok acı vardır." Acı ve ıstırap karşısında Nietzsche'nin şu sözü ne kadar anlamlıdır. "Beni öldürmeyen şey güçlendirir". Bu sözden hareketle aile, sağlık, para, toplumdaki saygınlık vs. her şeyinizi kaybetmiş olabilirsiniz. Ama bunların hepsini tekrar kazanabilir ya da tamir edebilirsiniz. Hayatta insanın hedefi ve umudu varsa her şeyin üstesinden gelebilir. Frank, dünyada sadece iki insan ırkının olduğunu söyler, ahlaklı erdemliler ve ahlaksız erdemsizler. Bu iki ırkta da dünyada her yerde ve her grupta var. Hiçbir grup tamamen düzgün veya tamamen ahlaksız değildir, diyor. Logoterapi, insanın gelecekte hayatına anlam katmasıyla uğraşır. İnsanın yaşamında anlam bulma çabası temel motivasyonudur. İnsan, kendi değer ve inançları uğruna yaşar ve hatta bunlar için ölümü göze alabilir. VAROLUŞSAL BOŞLUK; Kendini can sıkıntısi veren bir durum gibi gösterir.İnsanın avcı toplayıcılıktan gelip, her türlü emniyetin ve her türlü rahatın olduğu modern yaşamda, varoluşsal boşluklar oluşabiliyor. Genel anlamda kültürlerdeki gelenek ve göreneklerden de uzaklaşan insan, yine varoluşsal boşluklara düşebilir. Kişi bu durumda ya diğerlerinin yaptıklarını (konformizm) ya da diğerlerinin ondan istediklerini (totaliteryanizm) yapar. Bazen anlam istenicinin engellenmesi kendini en ilkel formlar olan para ve güç istenci ya da haz istencine yol açar. Anlam istenicinin engellenmesi kimi zaman cinsellikle telafi eder, bu durumda cinsellik bir de zirveye ulaşır. Hayatın anlamı, insandan insana, günden güne, durumdan duruma değişkenlik gösterir. Dolayısıyla aslında verili bir andaki anlama odaklanmak, genel anlama odaklanmaktan yeğdir. Her seferinde sanki ikinci kez yaşıyormuşçasına ve ilk seferde şu anda yaşadığınızda hata yapmışçasına yaşayın. İnsanın sorumluluk duygusu şimdiki anın geçmiş olduğu ve bu geçmiş anın değiştirilebilir olduğunu daha iyi tetikleyecek bir şey yoktur. Son birkaç paragrafı neredeyse alıntı şeklinde paylaştım, çünkü açıkçası bu sözlerin çok kıymetli olduklarını düşündüm. Noktalarken, muhakkak okunması gereken bir kitap olduğunu söylüyorum. Umarım çok ıstırap ve acıyla karşılaşmadan okursunuz ki, ıstırap ve acıyla baş etmenin rahatlığını bilerek o durumlardan geçersiniz. Ya da umarım acı ve ıstırap size uğramasın. Ama ne yazık ki hiçbirimiz fil dişi kulelerimizde yaşamıyoruz.
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl · Okuyan Us Yayın · 202335,2bin okunma
·
203 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Hatice Kurt okurunun profil resmi
Yorumun için teşekkürler 🌼
Ata AKACA okurunun profil resmi
Ben teşekkür ederim
Handan Tunç okurunun profil resmi
Öncelikle bu güzel yorum için teşekkürler. Bu kitabı okuyalı iki sene oldu. Çoğunu unuttum tabii ama yazdıklarinizla tekrar o okuduğum, lezzet aldığım zaman dilimi geldi aklıma. Hayatın anlam arayışının ölene kadar devam edeceğini öğretiyor bize yazar. Bunun yanı sıra ise anlam katmanın ya da hayata tutunmanin hem kolay hem zor olduğunu ve bunun da insanın kendi elinde olduğunu satir aralarında biz okura sunuyor. Herkesin muhakkak okuması gereken bir kitap. Analiz için tekrar teşekkürler.
Ata AKACA okurunun profil resmi
Teşekkür ederim kaleminize sağlık,mutlu oldum okumuş birinden duymak
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.