Kendisi de emekli bir deniz subayı olan yazarın kitabı, Türk denizciliğini sivil ve askeri yanlarıyla kapsayacı bir niteliğe sahip. Kitap, denizciliğimizin dünden bugüne hikayesi ve yeterince gelişememiş olması üzerine sayısal veriler ve somut olaylar ile desteklenmiş, denizci milletlerin gelişim süreçleriyle karşılaştırmalı tezler/çözüm önerileri içermektedir. Bir yönüyle deneme, bir yönüyle makale niteliğindeki kitapta bilgi yoğunluğu oldukça fazla. Öyle ki bazı sayfalarda altını çizdiğim kısımlar çizmediğim kısımları geçti. Birçok yerde “Bunu bize niçin kimse daha önce anlatmamış” dedim. Amiral’in bu kitabı gerçekten de bahriyemiz adına hem kaynak hem de kılavuz niteliğinde. Henüz okurken tarihe ve günümüze denizci perspektifiyle bakmanızı sağlıyor. Bütün bu olumlu özelliklerinin yanında 1 puan kırmama sebep olan olumsuz yanı ise, yazarın siyasi görüşlerini fazlaca içeren kısımları. Bu kısımlar hem okunduğu tarih itibarıyla güncelliklerini yitirmiş olduklarından hem de denizciliğe ilgi duyan farklı görüşlerden birçok okurun önyargılarını pekiştirebileceğinden, kitabın geri kalanıyla uyumsuz olduklarını düşünüyorum. Burada kastım yazarın Ergenekon davaları ile bahriyeye kurulan kumpas hakkındaki yazıları değil. Örneğin bir kısımda Rusya’yı denizcilikte ve diğer alanlarda ileri götüren Çar’ın ilk icraatının “kadınların başı açık dolaşmasına karar vermesi” oluşunun özellikle vurgulanması. Doğrusu o kısma kadar bayıla bayıla okuduğum kitap bu noktaya geldiğimde yazarın siyasi görüşüyle bilgi ve deneyim aktarımını ayıklamamı gerektiren bir kokteyle dönüştü. Her ne kadar görüşünden ötürü geçmişte birtakım mağduriyetler yaşamış ve bu motivasyonla yazılmış da olsa, yazarın birçok yerde Kemalizm-Sekülarizm idealiyle bahriyedeki gelişimimizi bu kadar olmazsa olmaz bir denklem içine sokmaya çalışması bana çok zorlama geldi. MİLGEM ve diğer önemli başarıların yapıldığı tarihlerdeki siyasi erke hiç paye vermeyip aynı dönemde yapılan yanlışları sürekli vurgulaması da kitabın objektif kaynak-kılavuz olma niteliğini zedelemiş. Şahsen ben yazarın annesinin deyimiyle “Toprak Gemi Anadolu”nun; kemalist, islamcı, milliyetçi, solcu gibi ayrımlara girmeden, Türk bahriyesini geliştirme ortak gayesiyle bir araya gelerek ileriye gideceğini düşünüyorum. Hala toplumun bir kesimini yaralayan bazı düşüncelerin, ilerlemenin olmazsa olmazı gibi sunulması gerçekten demode ve faydasız geliyor. Olumsuz yanını daha fazla yazmış olsam da bu, açıklama gereği duymam nedeniyledir. Kitap yukarıda eleştirdiğim azınlıktaki kısım bir kenara bırakıldığında gerçekten denizciliğimiz adına çok kıymetli ve dolu dolu bir eser. Konuya ilgi duyan herkesin beğeniyle okuyacağına, notlar alıp belli kısımları bir daha okuyacağına eminim.

Mavi Uygarlık - Türkiye DenizcileşmelidirCem Gürdeniz · Kırmızı Kedi Yayınları · 201536 okunma

·

1 artı 1'leme

·

27 görüntüleme

Emre Gündaş

@Emre_Gundas ·

24 Şubat 14:19

Emeğinize sağlık Muhhamed bey🌟

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.