Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Ehl-i Sünnet;
Allah'ın hidayet verdiği kimseyi hiç kimsenin saptıramayacağına, dalalete düşürdüğü kimseyi de kimsenin hidayete erdiremeyeceğine, müslümanı Müslüman, kâfiri kafir kılanın, namaz kılanı musalli, hareket edeni müteharrik kılanın O olduğuna, karada ve denizde kulunu O'nun yürüttüğüne, yürütenin O, kulun da yürüyen olduğuna, hareket ettirenin O, kulun da hareket eden olduğuna, ayakta tutanın O, kulun ayakta durduğuna, hidayet verenin O, kulun hidayet bulan olduğuna, yemek yedirenin O, kulun yemek yediğine, hayat verip öldürenin O, kulun hayat bulan ve ölen olduğuna iman ederler. Bununla birlikte mecazi değil, hakikat anlamıyla kulun kudretini, iradesini, ihtiyar (seçim) sahibi olduğunu ve fiilini ortaya koyduğunu kabul ederler. Onlar Beğavî'nin ve başkalarının onlardan naklettiği gibi, fiilin mef'ulden farklı olduğunu ittifak ile belirtirler. Hareketleri, inanışları onların gerçek manada fiilleridir. Aziz ve Celil olan Rabb ile kâim olan onun ilmi, kudreti, meşieti ve tekvinidir. Kullar ile kâim olan ise onların fiilleri, kesbleri (kazançları), hareketleri ve hareketsizlikleridir. Müslüman olanlar, namazı kılanlar, ayakta duranlar, oturanlar gerçek manada hep kendileridir. Onlara bunları yapabilme kudretini veren, bunlara kadir olan, onların bu işleri yapmalarını irade edip dileyerek onlara bunları yaratan bizzat O'dur. Onların meşiet ve fiilleri Onun meşietinden sonradır, Allah dilemedikçe onlar dileyemezler ve onlar Allah'ın dilediğinden başkasını da yapamazlar.
Sayfa 132
·
22 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.