İlk 50 sayfasını okudum ve yarım bırakmaya karar verdim. Sürekli kumar oynayan mobilyacı abisinin batışıyla birlikte yüzüne bile bakmadığı eşine değer vermeye başlayan Sedat'ı okumak çok sıkıcıydı. Öncelikle ezik bir kadın portresi okumak çok can sıkıcıydı. Ama asıl bırakma nedenim kitabın diliydi. Bir tane bile mi edebi cümle olmaz? Derin bir şey olmaz? Su gibi akan romanları (psikoloji, sosyoloji gibi alanlarda değilse) sevmiyorum. Bana zevk vermiyor. Bir sayfa boyunca 2 cümle yazan kitaplar da zevk vermiyor bu kitapta olduğu gibi. Yorumlara bakınca beklentim vardı kitaptan ama benim için edebi dil en gerekli şey. Bye bye Nasip Niyete Vurgundur.