Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

248 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
"Yalancılar", E. Lockhart'ın en bilinen kitabı. Özellikle Pegasus Yayınları'nın çok daha revaçta olduğu beş yıl öncesinde falan bir aralar popüler bile olmuştu herhalde. O zamanlardan beri merak etsem de bir türlü okuyamamıştım. Kitap yıllar sonra yeniden karşıma çıktığında ve kapak yazısında "Soran olursa bu kitabın sonu hakkında yalan söyleyin." cümlesini gördüğümde tekrar alevlendi merakım. Kitabın yorumları da bir hayli iyi olup sonu herkesi şaşırtınca bir şans verdim. Peki gerçekten "Vay canına!" dedirtecek bir sonu var mıydı, derseniz sanırım yoktu. En azından benim için. Çünkü kitaba öyle büyük beklentilerle başladım ki hemen her sayfadan sanki bir polisiye okuyor gibi ipucu toplamaya çalıştım. Hal böyle olunca bu nispeten ince sayılabilecek kitabın ortalarında final hakkında bir fikrim oluşmaya başlamıştı ve üç aşağı beş yukarı da tutturdum. Ama bu kitabı okuma isteğimin önüne geçemedi çünkü sonunu okuyup emin olana kadar hızlı hızlı okudum. Zaten dil ve anlatım bakımından bir hayli sade ve basit olduğunda zorlanmadan okuyabiliyorsunuz. Böyle dedim ama benim kadar okuma alışkanlığı olmayan çoğu kişi için gerçekten de şaşırtıcı ve etkileyici bir sona sahipti kitap. Yazar konu itibarıyla farklı noktalara değinip alttan alta -veya açık açık- mesajlarını vermesini de bilmiş. Kitapta merak, gizem, arkadaşlık, aile ve aşk unsurları ön planda tutulmuş. Bunlar dışında anlatımı diğer kitaplardan ayıran özellikler vardı. Ki ben kitapta en çok bunu sevdim. Bazı kitaplara yakışan soğuk atmosfer bu kitaba da yakışmıştı. Ana karakterin gözlemlediği detaylar, yan karakterlerin sırları ve yalanları tadında saklanmış ve de yerinde açıklanmıştı. Önceden "Bana Dokunma" serisinde rastladığım anlatıma benzer şekilde bazı cümleleri ön plana taşıyan kesik kesik paragraf olayı da hoşuma gitti. Bunun edebiyatta bir karşılığı var mı ya da nasıl açıklarım bilmiyorum ama iki kitaptan birini okuyanlar beni anlar. Zamanda geri ve ileri gidilen bir anlatımı da vardı. Bu açıdan baktığımızda kitabın dili basit olsa da kurgusu belirli bir yaşın altına kafa karıştırıcı gelebilir. Tam kısa dizisi çekilmelik bir kitaptı da. Kısaca konusundan bahsedeyim, siz de bana hak vereceksiniz. Ana karakterimiz Cady, babasıyla annesi ayrılmışlar ve annesiyle yaşıyor. Annesinin babası oldukça zengin. Öyle ki kendilerine ait bir adaları var. Bu adada dedesi, iki teyzesi, kuzenleri ve annesiyle geçiriyor her yazını küçüklüğünden beri. İki kuzeni ve teyzesinin sevgilisinin yeğeniyle -Gat- "Yalancılar" adını verdikleri bir arkadaş grupları var. Tam bir yaz kitabı aslında bu anlamda. Denize girip bol bol eğleniyorlar ve kışın birbirlerinden uzakta bir okul hayatı geçirip yazın yine kaynaşıyorlar. Lakin her şey öyle güllük gülistanlık değil. Dedeleri mirası kime bırakacak diye teyzeler arasında rekabet var, annesi dedesinin gözüne girmek için Cady'yi kullanmaya çalışıyor. Cady aynı zamanda aileden olmayan, zengin olmayan, dahası bir beyaz bile olmayan -Hint- Gat'le sevgili olduğunda da kimse bunu tasvip etmiyor. Ayrıca Gat'in anakarada bir kız arkadaşı var. Sonra bir akşam Cady deniz kenarında, iç çamaşırlarıyla ve başını bir kayaya çarpmış olarak bulunuyor. Başına ne geldiğini hatırlamıyor ve ömür boyu baş ağrılarıyla uğraşacağını öğreniyor, bunun için bazı bağımlılık yapıcı ağrı kesicilere başlıyor. Sonrasında hayatındaki her şey altüst oluyor ve Cady son birkaç yılını ve özellikle de buna sebep olan olayı hatırlamadığından bizim için gizem başlıyor. Benim severek okuduğum, pek de yaş sınırı gerektirmeyen bir gençlik kurgusuydu. Özellikle sınav zamanıma denk geldiğinden hızla "tükettim" diyebilirim -hep böyle olur zaten:(- kitabı. Fazla beklentiye girmeden okuduğunuzda sizi muhtemelen şaşırtacak ve kendini sevdirecek, elinizde akıp gidecek bir kitap...
Yalancılar
YalancılarE. Lockhart · Pegasus Yayınları · 20171,681 okunma
·
80 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.