Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

17. yüzyıl Avrupa'sında, geçmiş yüzyıllara, geçmiş yüzyılların "kaba" sayılan davranış kalıplarına ve toplumun her katmanındaki hayat tarzına bir tepki olarak başlatılan "salon hayatı" o dönem insanlarının kibarlık özleminin maskesi durumundaydı. "Yüksek sosyeteye mensup kimseler Ortaçağ'dan miras kalan kaba aletlere incelik vermek ve bitmek tükenmek bilmeyen savaşların doğurduğu husumeti cemiyetten kaldırmak istiyorlardı."⁵ O dönemin kültür hayatında önemli roller oynayan bu tür salonlar hakkında, şimdi anılan kitapta şu bilgiler veriliyor: Salon hayatının iyice geliştiği bu devirde yeni yeni âdetler türedi. Ortaçağın civanmert şövalyelerinin yerine, salonların umumiyetle bir tarafına yerleştirilen muazzam, süslü sütunları tavana kadar yükselen karyolalarla duvar arasındaki 'reulle' (sokakçık)ta kibar kadınlara kur yapan pudralı, perukalı, dantelâlı elbisesi ve hatta yüzlerinde takma ben olan acayip erkekler geçti. Edebiyat ve bilhassa şiir o zamanlar moda olduğundan, tabiî, çıtkırıldım şövalye bozuntularının hepsi şair geçiniyordu. Kibarlık, kıyafet ve yaşayış tarzları üzerine tesir ettikten başka, dil üzerine de tesir etmekten geri kalmadı.⁶
5 Cevdet Perin, Fransız Edebiyatı Tarihi, s. 97, İst. 1948. 6 A.g.e., aynı yer.Kitabı okudu
·
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.