Daha önce okumuş olduğum kitaplarına göre ( Benim Adım Kırmızı, Masumiyet Müzesi) daha ağır ve anlaşılması zor bir kitaptı. Postmodern kurgunun çoğu ögesini barındırdığı için anlamak - daha doğru bir tabir kullanmak gerekirse “romanın içine girmek”- yorucu oldu diyebilirim. Zaten kitap Şeyh Galip’in Hüsn ü Aşk eserine parodi olarak yazılmıştır. Kendi hayatında da izler taşıyan bu kitabı okumak isteyenlere şimdiden başarılar dilerim; yorucu ama farklı bir yolculuk sizi bekliyor.