Alev Ve Gölge HanesiOkuduklarıma inanamayarak yorumuma başlamak istiyorum.
2 sene boyunca boş bir kitabı beklemişsiz. Sarah’ta alzheimer başlangıcı başladığını düşünüyorum. Yoksa karakterlerinin kişiliklerini, ne olduklarını, nasıl davranması gerektiğini unutup sacma sapan şeyler yazmasına başka bahane bulamıyorum çünkü. Kitap koskocaman bir hayal kırıklığı idi. Hala kitabın bu kadar kötü olmasına inanamıyorum. Şu dünyaları birleştirme olayı zaten hiç haz etmemiştim hatta 2. kitanın sonunda olan olaydan sonra herkes gibi sevinmedim ben, yüzümde bir ekşime ifadesi ile kapatmıştım. Ama hislerimin ne kadar kuvvetli olduğunu bu kitabı okurken bir kez daha anladım. Resmen sacmalamış. Bu kitabı Sarah’IN yazdıgına inanmak istemıyorum, ya söylentiler doğru diye düşüneceğim, kendinin yazmadığını hayalet yazarları olduğunu düşünücem.... Kendi yazdığı bir önceki kitaplarını unutarak, karakterlerin, konuyu sıfırlayıp baştan yazamaz, bize bunu 3. Kitap diye karşımıza çıkarmaması gerekıyordu.
Güzel bir şeyler yazmayacağım kesin, çünkü beğendiğim tek bir yeri olmadı. Bide herkes nasıl övmüş nasıl övmüş...Onlarında bir önceki kitapları hatırlamadıkları düşüneceğim.
2.kitapta kaldığımız yerden başlıyor olaylar;
Bryce,Açtığı portalda rhysların dünyasına gider. Herkes bunu ilk okuduğunda aşırı sevindiler. Rhys ve diğerlerini okuyacağız diye. Ama ne oldu koskocoman büyük bir hayak kırıklığı... Bryce kim ya kimm daha dünkü b**k , hayırdır yani Nesta ve Azriel kandıracak kadar güçlü ve zeki olabiliyor. Okurken inanamadım yaa,Acotor serisin de herkesin korkulu rüyası olan Azriel karakterini burda bir şeyi beceremeyen yeni yetme gibi bir şey yazmış, herşeyi anında kavrayan ve yaklaşılması zor olan Azriel’;n en kıymetli hancerini, bizim yeni yetme parti girllükten başka bir halta yaramayan Bryce’nın şak diye elindeki hanceri almasını okurken şok oldum. Aynı paragrafı iki kere filan okudum, yanlış mı okudum diye...Nesta’yı bile Bryce tercih ediyorum resmen bana bunu tercih yaptırdı bu kitap... Aşırı bir bencil – kendini beğenmiş- hep kendi haklı- hep onun doğruları var, asla diğerlerinin doğruları kabul edilemez- en güçlü karakter o başka kımse olamaz, herşeyde o kendi yapacak, diğerlei sadece basamak olarak kullandı. Hunt’tı bile yani....Sarah bir önceki yazdığı karakterini kişiliğini 360 derece değiştirmiş.
Hunt; koskocoman Umbra Mortis lakabı ile korku salan karakter,assalak bir karakter olmuş. Zaten Hunt’ta yükselen biri olmadım, buda galiba bryce desteklemek amacla yazılan erkek karakter olmuş. Çam şato serisinden bizim başrol sandığımız am başrol erkek karakterle alakası olmayan Rowan karakterini bunca zaman sonra sadece başrol kadın karakteri destelemek amaclı varmış megerse, öyle acınısı bir karakterdi neyse.. işte Hunt öyleydi, bir şeye vasfı olmayan Bryce ne derse onu yapan , filo köpeği gibi devamlı peşinde koşan biri... bide sen bu kadar güçlüsün ne öyle herşeyde kendini geri çekme halleri anlamış değilim...
Beni en çok ama en çok hayal kırıklığına uğratan Ruhn ve Lidia karakterleri oldu. Seride bir tek onları seviyordum, hikayeleri 2. Kitapta aşırı güzeldi, heyecanla onları okuyacağım sahneleri bekledim. Beklemez olaydım, mahvetmiş , cifti mahvetmiş... Ruhn zaten vasfı olmayan bir karakter, ne için yazılmış bu kitapta anlamadım. Güya fey prensi ve gölgeler alakalı müko bir gücü var ama asla kullanmıyoruz. Ezik gibi Lidia’nın yanında takıldı kendisi. Potonsiyeli aşırı yüksek bir karakteri yine sarah , kadın karakterin önüne geçmesin diye mahvetmiş. Lidia gelirsek; ah bee nasıl hayal kırıklığı oldu bee sen bende, Sarah bu karaktere o kadar sacma sapan bir sebeb yazmış ki inanamayacaksın. Herkes Geyik yani Lidia biliyor... aşırı kötü bir karakter gibi gösterilip aslında öyle olmadığını ajan olduğunu ortaya çıktı. Sebebi ne geliyorum; spoi olacaktır. Meğerse; gençliğinde aptal bir seks ritülüne katılmış, hamile kalmış kendisi, cocuklarını korumak için onları okyanus kraliçesine vermiş, oda kraliçe için ajanlık yapmaya karar vermiş. Bundan ötürüymüş herşey.Bu kadar basit yazamazsın sen fantastık kraliçesi sarah’sin bu muydu yazdığın bahane sebeb her ne ise , 2 sene boyunca bula bula bunu mu buldun gerçekten... bide Lidia kitap boyunca Ruhn onu affetmesi için elinden geleni yapıyor ve onun için ölümü bile göze alıyor ama bir anda çocukları ortaya cıkıyor ve sanki o aşık kadın değilmişte hep anneymış sadece cocuklarını için yaşıyormuş havasına gırıyor.. Ne oluyor len dedim okurken... Yani iki duyguyda aynı düzeyde yazamayacak kadar basit bir yazar mısın sen acaba? Hem cocukları ile savaşan bir anne hemde aşkı için savaşan güçlü bir kadın yazamıyor musun? İlla erkekten daha üstün olması gerekiyor illa kadın karakterlerin , tebrikler ama yapmışsın bunu hem Lidia’da hemde Bryce da bunu cok guzel gösterıp kitabın içine etmışsin...
Evet en güçlü kadını sen yazıyorsun al tüm güçlü kadınlar senin olsun... bu şekilde yazdığın kadınlar güçlü olmuyor,o devamlı dediğin’’ALFAGÖT’’ Kelimesi var yaa , işte bu senin kadın karakterine yakışan bir terim oldu artık....
Evet kitabın en salak sacma yerine gelelim; bu kötülüklerin çıkma sebebi; gülüyorum sadece yeniden aynı şeyi yazıyorum 2 sene içerinsinde biz bunu mu bekledik... bu mudur yazıdıgın olay ; sacma sapan taht kavgalarıymıydı, bunu herkes yazıyor Sarah’cım 10 tane fantastık kitapta hep aynı konu var... sende bunu asla beklemezdim... Yazdığın o dünyaları bu kadar basmakalıp haline getirmen gerçekten acınası ve üzüntü duydum.
Bide kitabın içindeki başrollerden bile daha fazla rol alan yan karakterler. O kadar çok yan karakter varki,anlatamam , ne gerek var bu kadar oyuncuya yani... bide gereksiz başrol kimliği vermeye calışmış özellikle İthan ve Tharıona , ikiside biribirinden beter ... İthan olacak salak tam bir pollyana herkes iyi ona göre ve bu salak kurtların lideri oldu (kusma efekti) diper asalaksa ise yani Tharıon oda beceriksiz , vasıfsız biri,güya okyanus lider şefi ama gücünü düzgün kullanılmayı bilmeyen bir mal... bu ikisini devamlı duyguları okuyoruz kitapta, hikayeleride kitapta yarım kalıyor, bundan anlyacağımız şeyde ikisininde kitabı olacağı... ne kadar mutluyuz anlatamam, kim okumak ister bu iki mal karakteri bilmıyorum. Yazması gereken biri varsa oda Fey prensi Flyy’dı ama onu hep arka plana atmış ah ah ... Sarah yanımda olsa seni deli sarsmak isterdim....
Kısaca aşırı kötü bir kitap okudum. Ne kurgu güzeldi, ne aksıyon, ne aşk ( bu yok zaten ) hiç bir sahnesi beğenmedim. Sarah j maas beni büyük bir hayal kırıklığına uğrattın. Zaten son zamanlarda yazıdığın bunla beraber 2 kitap aşırı vasattı. Bir an önce kendine gelmen gerekiyor.
Puanım 1 olması gerekiyordu ama Sarah olan biraz kalan saygımdan 3 puan verdim.
