Alegorinin en iyi örneklerinden biri olan romanda Jack London Nietzscheden ödünç alırsak "Üst İnsan"’ın vasıflarını anlatır . Doğa kültür karşıtlığından bir senteze giderek kendini gerçekleştirmiş, bütünsel insanın bu minvalde hayat bulabileceğini belirtir. İnsanın doğadan kopmamış halinin binlerce yıllık zengin içeriğini taşıyan, içgüdülerini kültürün bastırıp yumuşatmadığı bir insan tahayyülüdür bu. Kendi doğasına, gerçekliğine ne kadar yaklaşırsa, ona uygun yaşarsa yabancılaşma sorunu o kadar azalacak. İnsanın en büyük travmalarından biri olan doğadan kopma ,çevreyle bütünleşememe, binlerce yıl mitolojinin gerçekleştirmeye çalıştığı, onu doğayla bütünleştirme arayışı nihayete erecektir böylece. Tabii bu insanı biyolojik bir varlığa indirgeme uğraşı değildir. Beyaz Dişte çok ayyuka çıkmasa da özellikle Martin Edende kendini gerçekleştirecek "Üst İnsan"’ın bir de zihinsel gelişimi, bilinçlenme süreci vardır ki bu da onu doğadan ayıran kültürel yanıdır. Böylece kimilerinin antagonistik çelişki olarak gördüğünü uzlaştırmaya çalışır. Sosyalizmi de içinde hem hayvani özünü koruyan ama aynı zamanda uygarlık kurabilme yeteneğine sahip tek canlı olan insanı sosyalleştirmek için kullanır ve böylece kafasındaki ideal toplum düzenini kurar. özellikle otobiyografik ögeleri romanlarında en sık kullanan sanatçılardan birisi olması da yapıtlarını değerlendirirken önemli bir ölçeğe sahip olmamızı sağlar. Kitaba dönersek Beyaz Dişin pes etmezliği, mücadeleyi bırakmaması, olgunlaşmasının büyük acılardan ve felaketlerden geçmesi London’un kendi hikayesine çok benzer. Tabii bir de "sevgi" vardır romanlarında. Beyaz Dişi gerçek manada kusursuz yapan şey ona gösterilen sevgidir. Sahibinin sevgisi onu içgüdülerinin emrettiği sahibine itaat eden bir köpek olmaktan bir insanla dostluk kurma mertebesine yükselmiş başka bir insana dönüştürürki bu gözden kaçabilecek detay önemlidir. Totaliter rejimlerde insanın lidere, devlete olan sadakati, itaati koşulsuzdur; bunlar sorgulanabilir nitelikte olamazlar. Karşılığında "sahibinden" gösterdiği itaat ölçüsünde temel ihtiyaçlarını karşılayabilen bir kitle söz konusudur. London’a göre sevgi tek başına yeterli olmasa da daha insanca bir düzenin başaktörlerinden biridir hiç kuşkusuz. Bu eserinde de Beyaz Dişin ağzından insanı, zaaflarını, davranışlarının sebeplerini ve amaçlarını anlatmış. İnsan davranışlarının etrafını ve hayatını nasıl şekillendirdiğinin altını çizmiş. Son olarak da hayatın sürprizlerle dolu olduğu ve zaman içerisinde farklı yönlere akabileceğini göstermiş. Bir insan ya da kurt fark etmeksizin, bize düşen yeni koşullara uyum sağlamak ve hayattan vazgeçmemek.

Beyaz DişJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202076,3bin okunma

·

10 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

B A H T S I Z SS