Dersim isyanının lideri Seyit Rıza’ydı. Saygın hatunu Besê de gerilla savaşında bir birliğe komuta ediyordu. Hemen her gün İstanbul basınında Besê adice saldırılara uğruyordu. Bu saldırılar beni çok üzüyordu. Olay karşısında delikanlıca tepkiler gösteriyordum. Arkadaşlarım bunun farkındaydı. Yarı şaka yarı ciddi bana, “Bese’nin torunu” diyorlardı. Yine bir gün derste, “Bese’nin torunu” yazılı kağıdı arkama iliştirmiş ve hoca dersten çıkınca, kahkahalar atarak benimle alay etmişlerdi. Bir gece de, sınıf mümessili olduğum gece mütalaasına girdiğimde sekiz on arkadaşım hep bir ağızdan tempo tutarak, “Bese’yi ...m” diye bağırmaya başladılar. Ben de öğretmen kürsüsüne çıkarak “Zübeyde’yi ...m” diye tempo tuttum. Olayı şaka diye bıraktık. Ama aramızda bulunan Adana Kuruköprü Karakolu komiserinin oğlu Kenan, hemen gidip hadiseyi babasına anlatmış. Daha sonra bir polis ekibi okula gelip beni emniyet merkezine götürdü. Orada on beş gün gözaltında tutuldum. Bu benim ilk gözaltım olacaktı....