Hazan, ömrünün büyük bir kısmını akıl hastanesinde geçirmiş teyzesinden kalan eşyaların arasında ruhunu alevlendiren bir madalyon bulur. Durumu garipsediği için madalyonun gizemini çözmek ister. Teyzesinin kaygılı ruh haliyle kaleme aldığı defterin sayfalarını aralamaya başlar. Okuduklarının ardından madalyonu alıp, iki kişinin hayatlarının en mutlu ve en kötü günlerini geçirdikleri, hatta bir tanesinin canına kıydığı evi aramak üzere yola koyulur... Ama yaşayacaklarından habersizdir. Evi bulduğu an kendisini bir zaman paradoksunun içinde bulur. Acı içinde geçirdiği yıllara giderek ilk aşkını kurtarma imkânı vardır. Yani aşkın sarmalında yaptığı bu yolculuk sadece zamanla değil ölümle de girdiği bir savaştır. Acaba bu savaşın galibi kim olacaktır? Geçmişi değiştirmek mümkün müdür? Kitabın konusundan kısa ve öz bahsettiğime göre düşüncelerime değinebilirim. Bahsettiğim yolculuk ya da savaş geçmişe yolculuk gibi gözükse de bence daha fazlasıydı. Kişinin iç dünyasına da yolculuk niteliği taşıyordu. Sonuçta kalp ve zihin arasında kalma durumu söz konusuydu. Verilen kararlar sonucunda atılan her adım kişinin kendisiyle ve yaşanılanlarla da yüzleşmesini sağlıyordu. Tabi ki bunun ağır bedelleri vardı. Hüzünlü olduğu kadar umut veren de bir olay örgüsü mevcuttu. Yazarımızın anlatımını başarılı ve akıcı buldum. Bir obje ancak bu kadar habis ve yakıcı bir hâle bürünebilirdi. Belki de madalyon kalbimizin ta kendisiydi. Okurken bu ve benzeri düşünceler silsilesi bana eşlik etti. Kendime çeşitli sorular sordum. Geçmişte bazı yaşananları değiştirmek beni mutlu eder miydi? Bilemiyorum ama bugün var olan benliğimi sevgiyle kucaklıyorum. Çünkü heybeme yaşanılan olaylardan ve hayatıma giren kişilerden aldığım dersleri atıp yola devam ettim.

SonsuzFezile Olkanlı · İnkılâp Kitabevi · 202363 okunma

·

47 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gizem Kısacıklar