"Kim bilir hayatlarımızın bilmediğimiz kaç boyutu vardı... Her birinde hikâyelerimiz, aşklarımız, hüzünlerimiz bambaşkaydı belki de."
Hazan mutsuz bir evlilikten yeni kurtulmuş, işinde başarılı ama içinde hep hüzün ve özlem taşıyan genç bir kadındı. Özlemi on yıl önce elim bir kazada kaybettiği hayatının anlamı olarak nitelendirdiği ilk aşkı Mert'eydi. Onun ölümünü kabullenemediği için kendini yaşamdan soyutlamış, hissiz ve tamamen kendini işine adamış birine dönüşmüştü. Bu yüzden evliliğini de sonlandırmak zorunda kalmıştı.
Bir gün kapısına getirilen bir kutu ile Mert'i tekrar görebileceği aklının ucuna bile gelmezdi. O sabah evde kedisi Paspas ile oynarken eline teyzesinden kalan bir kutu ulaştı. Yıllardır görmediği ve akıl hastanesinde yatan teyzesi vefat etmişti.
Teyzesini tanıma isteğini bastıramayan Hazan, kutuda bulduğu günlüğü okumaya başlar, bu arada gözü madalyona takılır. Üzerindeki sonsuzluk işaretinde henüz kararmamış olan boşluk dikkatini çeker.
Teyzesinin yazdıkları aklına takılınca da merakına yenik düşer ve madalyonla birlikte kapı diye bahsedilen bodrum katına gider. Madalyon bu kapının anahtarıdır ama geçmişe gitmek ve olanları değiştirmek ona istediği mutluluğu vermez. Hazan verdiği kararla sevdiği insan da dahil, tanımadığı hayatlara da dokunduğunu üzülerek öğrenir.
Şimdi aşkını mı seçecek, yoksa onun son isteğini mi yerine getirecek?
#FezileOlkanlı' nın aşkın zamanla ve ölümle olan savaşını hüzünlü bir hikaye ile anlattığı #Sonsuz zaman gezgini konulu kitapları sevenler ve ilgilenenler için harika bir tavsiye.
"Belki de insanın hayatındaki ilk aşk ölüm, son aşk ise yaşamdır."
Fezile Olkanlı
@inkilapkitabevi
·
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.