Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Düşman ile aramızdaki sınır: "DİL"
Cemil Meriç bir talebesinin Fatih Akşamsettin'de , İstanbul'da öldürülmesi üzerine şöyle söylüyor: "Şuurdu Sedat, samimiyet idi, imandı. Anlamıştı ki Babil Kulesi'ne dönen bu ülkenin ana davası dürüst insanlar arasında bir dil meydana getirmektir. Keşmekeş önce kelimeler dünyasında yok edilmelidir. Aynı dili konuşmayanların aynı bayrak altında toplanmaları, aynı mukaddeslere gönül vermeleri beklenemez. Kelam, insanın en yalçın kalesi ve eşsiz zaferler sağlayan silahıdır." (Söz Verilmiş Bahçe/Güven ADIGÜZEL,sayfa 16) Dilin sadece bir aktarım aracı olmadığını, dürüst insanları bir araya getirebilme gücüne sahip oluşunu ne güzel özetlemiş rahmetli Meriç. Her şey önce dilde başlıyor dilde bitiyor. Çarpıklığın, düzensizliğin, başıbozukluğun, sömürünün, zulmün, adaletsizliğin, haksızlıkların gerçekten yok olması için; dünyadan, kainattan ebeden uzaklaşması için önce kelime kelime, cümle cümle, şiir şiir, öykü öykü, roman roman etkisiz hale getirilmesi gerekmiyor mu? İyinin, doğrunun, güzelin, dürüstün ; iyi, doğru, güzel, dürüst kalabilmesi için, iyiliği, doğruluğu, güzelliği, dürüstlüğü zulme karşı koruyan yeni bir dile insanlığın ne çok ihtiyacı var. Haksıza haksızlığını, zalime zalimliğini gösterip onları durduracak,düştüğü çukurdan çıkaracak dile ne çok ihtiyaç var? Meşruiyet meselesi, dil meselesi, haklı olma,kalma mücadelesi. Haklıysak ne zaman yenildik, haksızken ne zaman kazandık?Dil dediğimiz düşmanıyla arasına ahlak sınırı çeken kelimeler bütünü değil mi? 28.02.2024
·
50 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.