Gönderi

Bir Tereddüdün Romanı
"....Teselli kabul etmez bir hâlde olduğunu anlıyordum. Tutunacak hiçbir şeyi kalmamıştı. Büyük kederlerin o kuvvetli ve âni sirayetiyle, gayriihtiyari, kendimi onun yerine koyuyor, ben de teselliye muhtaç bir hale geliyordum. Gözümün önünde bir insan dağılıyor. İçtimai köklerinden kopunca mevhum ferdî şahsiyetimizin bir anda nasıl kuruyuverdiğini, soluverdiğini görüyorum. Yalnız içtimai değil, aynı zamanda beşerî, mistik ve ilahi bağları da çözülen insanın bu perişanlığı bana ibret, merhamet, nefret ve dehşet veri- yor. İçimizde sıraya dizilen sayısız benliklerimiz ipi kopmuş bir tespih gibi nasıl dağılıveriyorlar! Kainatın ahenginde bir muvazene unsuru olmaktan çıktığımız vakit, muhitimizle ve mevcudatın ruhiyle münasebetimizi kaybettiğimiz vakit, bir maddeden ötekine konan ve fasilalarla ısınıp soğuyan vefasız ve serseri muhabbetler içinde sendelediğimiz vakit, birdenbire ayağımız nasıl kayıyor, böyle nasıl yuvarlanıyor ve dinmeyen göz yaşlarıyla nasıl ağlıyoruz!.."
Sayfa 184 - ÖtükenKitabı okudu
·
7 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.