“Ne kadar yalnızsan o kadar uzağa gidersin. Ne kadar terk edersen o kadar ölürsün.”
Ne istediğini bilmeyen iki insan..
Yaşamın en karışık ruhları..
Ne, kim, nasıl, neden sorularının manasızlığı..
Ölümün bütün sihri bozması…
Kötülüğün sınırlarını zorlayış...
Alışkanlıkları bırakmak isteyiş..Kinyas’ın uyku, Kayra’nın konuşmaktan, yalan söylemekten..
Herkesin kendine göre bir şeyi oluşu…
Dost gibi görünen dost olmayış..duygusal değil düşüncesel bağlar ve ayrılışlar..
Cinayet, uyuşturucu ticareti, taciz, pişmanlıklar, sorgulayışlar ve dahası..
Yeraltı edebiyatından okuduğum ilk kitap oldu diyebilirim. Okurken Kinyas oldum Kayra oldum. Duygu durumları içime işledi. Hırsızlık, adam öldürme, tecavüz, alkol ve dahası toplum ahlakına uymayan olaylar. Ve bu şekilde olabilmeleri için herhangi büyük bir sebep de yok hayatlarında. Neden bu şekilde davrandıklarını anlamlandıramadım. Kitap üç bölümden oluşuyor. 1. bölümü daha çok beğendim yani Kinyas ve Kayra’nın birlikte olduğu yolu.Herkese hitap eden bir kitap olmayabilir. Ama iyi ki okumuşum. Kitabın kattıkları için teşekkürler.