Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

1224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kurucu Kitap
"Mukaddime; ünlü İslâm devlet adamı, âlim, tarihçisi İbn Haldun'un 1377'de kapsamlı bir dünya tarihine giriş olarak yazdığı abidevî eseridir. Kitap, tarih ve sosyoloji felsefesinin genel meselelerine ansiklopedik ayrıntılarıyla girmekle birlikte, kendi içinde bir bütün oluşturması özelliğiyle şimdiye dek bilinen en iyi çalışmadır. Çağın öteki eserleri arasında, çözümleyici yeteneğinin genişliği ve tazeliği, insanlığın toplu bir görünüşünü ve toplumsal örgütlenmenin biçimlerini vermeye çalışması bakımından eşsizdir. İslâm'ın tarihî başarılarının özet bir çalışması olarak da Avrupa'da yazılmış benzeri çalışmaların çok ilerisinde bir eser sayılmaktadır. Mukaddime'nin sözlük anlamı giriş demektir. İnsanın siyasî ve toplumsal örgütlenmesinde meydana gelen değişikliklerin bir modelini ortaya çıkarmak için bir tarihçinin giriştiği ilk çaba olarak kabul edilebilir. Yaklaşımında akılcı, yönteminde çözümleyici, ayrıntılarında ansiklopediktir. Geleneksel tarihçilikten tam bir kopmayı temsil eden Mukaddime, alışılagelmiş kavram ve kalıpları ortadan kaldırarak, yalnızca olayları sıralamanın ötesinde tarihin bir açıklamasını, tarihin felsefesini bulmaya çalışır. Mukaddime Alıntıları Nefsi bolluğa rağbet ettirirsen bolluk ister; az kanaate alıştırsan aza kanaat eder. Zeka fikrin ifrat(aşırı) derecesidir. Anlayışsız ve duygusuz olmak da ahmaklıktır. İkisi de kusur sayılır. İnsanlardaki vasıfların en övüleni orta derecesidir.Aşırı cömertlik, cimrilik de öyledir. Cesaret ve korkaklığın durumu da böyledir. Dağları bulundukları yerden başka bir yere nakletmek gönülleri birleştirmekten daha kolaydır. Çünkü insanlar yaratılış itibariyla birbirlerine benzerler. İnsanların ancak güzel ahlaklı ve faziletli olmaları, kötü işlerlerden sakınmalarıyla birbirlerinden farklı olur. İnsan beyni değirmen taşına benzer. İçine yeni bir şeyler atmazsanız, kendi kendini öğütür durur "Coğrafya kaderdir." der Ibni Haldun 1389 senesinde. Arz-ı kürenin en ihtişamlı, en gerçek lafıdır. Mukaddime'de geçer. Yani der ki, ırk diye, milliyet diye birşey yoktur. Coğrafya vardır. Yani der ki, güneş kime daha çok vurursa o kavruk olur, güneşi az gören beyaz kalır. Yani der ki, başka diyardan birini yargılamadan, onun coğrafyasında kendiniz doğmuş gibi düşünün. "O her şeye kâdirdir, sığınılacak O'dur, dönüş de O'nadır." Adamın biri Hz. Ali'ye; Müslümanların hali ne böyle! Ebu Bekir ve Ömer iş başında iken ihtilaf etmedikleri halde sen iş başına gelince ihtilafa düştüler, (yoksa uğursuzluk ve beceriksizlik sende mi) dedi. Ali, "Çünkü Ebu Bekir ve Ömer benim gibi (dürüst) kimseler üzerinde vali ve emir idiler, bugün ben senin gibi kimseler üzerinde vali ve emirim", dedi. . “Fazla tevazunun sonu, vasat insandan nasihat dinlemektir...” . . "Her geçen gün bir öncekini aratmaktadır, aratacaktır..." .
Mukaddime
Mukaddimeİbn-i Haldun · Dergah Yayınları · 20161,252 okunma
·
292 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.