Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

622 syf.
10/10 puan verdi
·
21 günde okudu
Yaklaşık 600 küsür sayfa olmasına rağmen nasıl bu kadar çabuk bitti ben de şaşkınım şu an. Ama beni asıl şaşırtan bu kitabı 20 günde okumuş olmak değil tabii ki. Kitabı almamın hikayesine değinmeden başlamak istemem çünkü kitabı ‘ertelemeyi bırakmak’ mottosuyla tanıyıp almıştım, işin ironik kısmı ise kitabı 2022 yılında almış ve bu zamana kadar ertelemiş olmam.Tabi suç ve cezayı okuduktan sonra içime bir güç geldi sanırım. Başlarken bir klasik olması ve kalınlığı gerçekten gözümü korkutmuştu ama okumaya ilk başladığım andan itibaren kolayca okunabilmesi ve Oblomovla bu kadar ortak paydada buluşabiliyor olmak daha çok merak etmemi sağladı. İlk 200 sayfa boyunca Oblomov’un sadece evde oturmasını ve her şeyden nasıl izole olduğunu okuduktan sonra Ştoltz’un gelip her şeye çeki düzen vermesi ve Olga ile tanışmaları beni sonraki kısımlar için daha da heyecanlandırdı. Değişimin ne yönde ve nasıl olacağını ayrıca gerçek hayata ne kadar benzeyeceğini de merak ettim. Okuma süreci boyunca bol bol ‘ Ben Oblomov değilim’ diyerek uyuşukluğumu atmaya çalıştığımı da belirtmeliyim çünkü ‘Oblomovluk’ beni tahmin ettiğimden daha fazla etkilemiş sanırım. Kitabın sonuna doğru tüm hikaye yıkılıyormuş gibi hissettim ve bu his bana hiç yabancı gelmedi, üzülerek tahmin ettiğim gibi Oblomov gerçek hayatın hayal kırıklıklarını ve acı taraflarını çok güzel bir şekilde yansıtıyordu. Ştoltz dışındaki her karaktere bir önyargıyla yaklaşarak okuduğumu biliyorum, çoğu zaman da eleştirdim bile. Özellikle de baş karakterimizin bu pasifliğine tepkimi Ştoltz ve Olga aracılığı ile ifade ediyordum çoğu zaman. Yine de burada üstünde durulması asıl gereken ‘Oblomovluk’ düşüncesi. Kitapta da bu kavram sadece okurların bildiği bir şey değil baş karakterin bile kabul ettiği bir düşünce. İşin ilginç kısmı sanırım burası, Oblomov bu kelimeyi ilk duyduğu andan itibaren kabul etti ama bir türlü kurtulamadı. Potansiyellerin çöpe atılmış ve boşa yaşanmış bir ömür düşüncesi korkunç geliyor özellikle de bunun farkındayken ve kurtulmak için hiçbir çaba sarf etmezken daha da acımasız bir gerçeğe dönüşüyor. Hiç beklemediğim ama beni çok da şaşırtmayan sonu okuduğumda bile biliyordum; Oblomov o hırkayı tekrar giydiğinde aslında hikayenin sonu neredeyse görülebilecek kadar netleşmişti. Karmakarışık ve heyecanla yazdığım bir paragraf oldu, oysaki karakter karakter olay olay anlatacağım, okurken göremediğim ama düşününce fark ettiğim bazı şeyleri de tartışmak ve söylemek isterdim fakat bu mekan ve saat için bu kadar yeterli sanırım.
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,1bin okunma
·
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.