Bil ki:
Allah sana, bir sermâye-i ömür verdiği hâlde; sen o sermâyenin kısm-ı azamını (büyük bir kısmını) -hayât-ı bâkiyeye (ebedî hayâta) nisbeti , bir bahrin (denizin) bir katre (damla) serâba nisbeti gibi olan şu hayât-ı fâniyede (geçici hayatta) zâyi ettin.
Eğer aklın varsa, elde kalan kısmının yarısını veya üçte birini veya lâekall (en azından) onda birisini, hayât-ı bâkiyeye sarf et!
Yoksa, eyvahlar olsun diyeceğin bir zaman gelecek!