Küreselleşme olgusu ile beraber yeni bir değerler sistemi yaratılmış ve bunlar düzenli olarak medya kanalları ile işlenmiştir. Toplumsal ve ulusal çıkarların göz ardı edildiği, görmezden gelindiği bir tutum ısrarla izlenirken, yeni bir bireycilik akımı canlandırılmıştır. Kapitalizmin eşitsiz gelişme yasaları bütün dünyada yaygınlaştırılmak istenirken, bireyciliğin arkasına saklanılmış, hak ve özgürlükler olgusu insan hakları kapsamı içinde en geniş biçimde ele alınırken, insanın başını döndüren bir özgürlükler ufku yaratılmış ve bundan yararlanılarak diğer yükselen değerler tek tek öne sürülmüştür. Özgürlük düzeni serbestlik ekonomisi olarak anlaşılırken, yeni liberalizm tek geçer yol olarak savunulmuştur.