Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

216 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitap yorumum
SESSİZ ÇIĞLIK Sessiz Çığlık kitabının yorumuyla sizlerleyim. Kitabın ana karakteri 1999 Marmara depreminde enkaz altında kalmadı, evi yıkılmadı, birinci dereceden yakınlarından kimseyi kaybetmedi. Sıfır hasarla hayatta kaldı. Ancak, depremi sıfır hasarla atlatmış birinin bile aslında hayatında büyük değişiklikler oldu. İşte bu değişimlerden birini yaşayan Özge'nin hayatına şahitlik ediyoruz. Aslında ben Sessiz Çığlığı daha önceden okumuştum. Şu an yorumunu okuduğunuz kitap yenilenmiş hali, yani içerisine okuyanların aklında soru işareti olarak kalan bir konuyu açıklığa kavuşturduğunu söyleyebilirim. Okurken hissettiğim duyguları anlatmaya kelimeler yetmeyecek. Sessiz Çığlık kitabından bahsedecek olursam; Özge, ailesiyle bir trafik kazası geçirdi ve kazaya dair hiçbir şey hatırlamıyorum. Araba kaza yaptığı esnada çalan bir şarkı var, işte onu hatırlasa her şey gün yüzüne çıkacakmış gibi hissediyor. Kazadan sonra uzun bir süre yoğun bakımda kalmış. Kendisine dair hiçbir şeyi hatırlamıyor. Hastane odasında uyandığı zamanı ve anne babasının ona baktığı zamandan sonrası var aklımda. Kalbinde ve beyninde bir boşluk hissediyor. Özge, anne babasının vefatından sonra, Elif Hanıma terapiye gidiyor. Elif Hanım zamanla bazı şeyleri hatırlayacağını söylüyor. Bu dönemde Özge'nin en büyük destekçisi eşi Ali. Foça da yaşıyorlar. Özge annesinin evinden bir takım eşyaları almak için gidiyor. Orada buldukları arasında kendisi adına tapulu bir ev olduğunu öğreniyor. Anneannesinden öğrendiği kadarıyla Özge'ye Yalova'dan uzun zaman önce bir ev almışlar. Ali, bir gün eve geldiğinde Gölcük'e tayin olduğunu söylüyor. Özge, eşinin tayini üzerine Gölcük'e taşındıktan sonra ikizlerin okul işlerini de yoluna koyup Yalova'daki evi ziyarete gidiyor. Ailecek ara sıra evi ziyarette gidiyorlar ve nihayetinde buraya taşınma kararı alıyorlar. Evde her şey yerli yerinde sanki orada birileri oturuyormuş izlenimi veriyor. Özge evi düzene sokmaya çalışırken mutfakta çekmecelerin birinde günlük, yemek tarifi yazan bir defter buluyor. Günlük daha önce o evde yaşamış ailenin küçük kızı Eda'ya ait. Özge, Eda'nın günlüğünü okumaya başlıyor. Günlükte Eda, 17 Ağustos Depremi'nden bahsediyor. Bir çocuğun deprem hakkındaki duygu düşüncelerine şahitlik ediyoruz. Özge günlüğü okudukça rüyasında defter de yazılanları görmeye başlıyor. Özge'nin hafıza kaybıyla bir bağlantısı olabilir mi? Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim. Kitapla kalın dostlar #okudumbitti #kitapyorumu #bookstagram #deprem #yalova #gölcük #adapazarı #istanbul #17ağustos #sessizçığlık #şeydaaksel #florakitap #sayfa216
Sessiz Çığlık
Sessiz ÇığlıkŞeyda Aksel · Lora Yayıncılık · 20221 okunma
·
1 artı 1'leme
·
33 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.