İncelemelerim
Birçok okur gibi ben de Hakan Günday ile bu kitapta tanıştım: Kinyas ve Kayra. Kitabı okumadan önce birçok insanın bu okumayı bir milat gibi görüp yaşamlarını önce ve sonra diye ayrım içerisine girdiklerini bilip zaten etkileyici olduğunu biliyordum. Asıl etkilenip de okumak istediğim bipolar teşhisi konulan birinin ben bu kitabı okumaya korkuyorum ifadesiydi. Hevesle edindiğim kitabı tamı tamına 26 gün almıştı okumam her ne kadar süper akıcı olsa bile. Kitabı bitirip ortalarına geldiğimde reçeteyle okunması gereken bir kitap olduğunu düşünmüştüm. Bitti ve şimdi ise asıl reçetede
kesinlikle bulunması gereken bir kitap olarak görüyorum. Kitap hayatın anlamsızlığı içerisinde savrulup giden iki arkadaşın hikayesiydi. Kinyas ve Kayra. İki çocukluk arkadaşı ta otuzlarına dek hayatlarını mahvetmeye yardım etmiş iki dost. Kitap üç bölümden oluşuyor. İlk bölüm ortak hayatlarının hikayesini anlatıyor. Ta ki büyük kırılma anına gelene dek. Duygulardan arınmış, hissizleşmiş, ciddi hiçbir amacı olmayan iki insanın hikayesi. Her an ölüme selam çakacakmışçasına umursamaz ve kaygısızca yaşamanın girdabına takılmışlar. Karakterlerin ölüme kucak açmasının getirdiği rahatlıkla akla gelebilecek her şeyi denemeleri bununla birlikte sonuçlardan asla üzüntü duymayıp boşluğa yumruk atmış gibi sanki bunları yaşattırdığı karşısındakiler insan değil de hiçlikten ibaretmiş gibi hissiz oluşları hayata ne derece anlamsız gözlerle baktıklarının kanıtı. Kırılma noktasında Kinyas devreye giriyor. O kırıyor bu döngüyü acımasız bir şekilde ve şaşırtmayacak bir sonuçtur ki Kayra Kinyasın bu davranışını hiçbir şey olmamış ve olağan bir durummuş gibi karşılıyor. İkinci ve Üçüncü bölümlerde karakterlerin bu kırılma sonrası hayatlarının geri
kalanı ve anlam arayışı veya bu arayışın anlamsızlığı üzerine yapmış oldukları tercih sürecini aktarıyor. Kayra düşünerek yol aldı ve daha fazla düşünmemek uğruna düşüncelerini öldürdü bu sayede artık yaşamanın anlamının olmadığına kendisini kesinkes inandırmıştı. Kinyas ise düşünmekten öteye geçti ve hareket etti. O sıradan, normal bir insan nasıl olunurun cevabını aradı etrafında. Herkes gibi iş aradı, çalıştı, bütçe hesabı yaptı, sevdi, sevildi, sevişti, aile oldu yeniden. Normal bir insan gibi. Kitabı okumaya başladığım zamanlarda hayretler içerisindeydim bir insan gencecik yaşında nasıl böyle bir harikayı yazabilir diye. Şimdi ise daha çok hayret ediyorum.
Teşekkürler Hakan Günday 
Hakan Günday
·
1 artı 1'leme
·28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.