Bu inceleme spoiler içerir! Gabriel Garcia Marquez’in okuduğum üçüncü eseri olan bu güzel roman kesinlikle bir incelemeyi hak ediyor. Roman üç ana karakterin çocukluklarından yaşlılıklarına kadar hayatlarını anlatıyor. Bu süreçte üst soy, alt soy, etraflarındaki insanlar, yaşadıkları coğrafyanın halkının yaşamı, kültürleri, siyasi olayları, belli zaman aralıklarında yaşanan kolera salgını gibi olayları ve kişileri de oldukça ilgi çekici bir dille okuruna sunuyor. Ana karakterimiz Florentino Ariza’dır. Florentino Ariza’nın henüz yirmili yaşlarının başlarında Fermina Daza’ya gönlünü kaptırmasıyla ana hikaye başlar. Ve Florentino Ariza tam elli bir yıl boyunca yani Fermina Daza’nın eşinin ölümüne kadar kanımca pasif olarak da olsa Fermina Daza’ya olan sevgisini muhafaza eder ve bir gün ona kavuşacağına olan inancını hiçbir zaman, hiçbir zorluk karşısında kaybetmez. Bir diğer baş karakterimiz ise Fermina Daza’dır. Fermina Daza, Florentino Ariza’yı onun sevdiği gibi sevemez, sevmeyi de pek bilmez. Fermina Daza aşık olamayacak kadar kibrine yenik düşmüş bir kızdır. Ama yer yer Florentino Ariza onun bu taş kalbinde bile sevgi tohumcukları yeşertmeyi başarır. Üçüncü ana karakterimiz ise Juvenal Urbino’dur. Juvenal Urbino gerek mal varlığı, gerek geleceği parlak mesleği ve gerekse yakışıklılığıyla genç kızların gözdesidir. O da Florentino Ariza gibi Fermina Daza’ya ilk görüşte tutulur. Ama ne Florentino Ariza’nın ne de Juvenal Urbino’nun hislerine aşk diyebilmek mümkündür. İkisi de Fermina Daza’yı kendi bencillikleriyle severler bir nevi. Fermina Daza ise sevginin ne olduğunu bilmez ve bunu öğrenmek için de herhangi bir çaba harcamak istemez. Bir gün Juvenal Urbino’yu kuzininden kıskanmasıyla onunla evlenmeye karar verir ve böylece elli yılı aşkın bir aşk üçgeni kurulmuş olur. Yüzyıllık Yalnızlık eserini beğenenlerin severek okuyacakları bir eser olacaktır. Kitabın en beğendiğim yanı hemen hemen her karakterin hikayelerini az çok okura sunarak okuyucu ile karakterler arasında hep bir tanışıklık yaratmasıydı. Ayrıca kitabın sarsıcı gerçekliği ve sahtelikten uzak oluşu da oldukça beğendiğim yanlarıydı. Diğer incelemelerdeki okuyucular gibi sadece Kolera Günleri’ni arayanlardan iseniz bunun kolera ile ilgili bir bilimsel çalışma ya da bir tıbbi döküman olmadığını, bir roman olduğunu bilmelisiniz. İyi okumalar.

Kolera Günlerinde AşkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,8bin okunma

17 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.