Yaşarken anlaşılmaya mecburum!
Bütün dünya bir sahnedir.
Ve bütün erkekler ve kadınlar sadece birer oyuncu;
Girerler ve çıkarlar.
Bir kişi birçok rolü birden oynar.
Shakespeare
Oğuz Atay: ın kitaplarını okumayı severim. Okumadığım bir kitabı kaldı diye hatırlıyorum. Birçok kitap okudum, inceleme yazdım ve söz konusu Oğuz Atay olunca bir duraklar kalemim. Hissettiğim duyguları yazamaz ve kelimeler tercüman olamaz hissettiklerime...
Dünya bir sahne Biz de içinde birçok rolü alıp oynuyoruz. Bakmışız bir gün roller bitmiş, biz gitmişiz. Yazarımızın da dediği gibi "çünkü ben bir kitap değilim, Ben öldükten sonra beni kimse okuyamaz, Ben yaşarken anlaşılmaya mecburum "
Ve hayatın bir kandırmacası içerisinde maalesef gittikten sonra okunur, anlaşılır insan.
Oğuz Atay da bu kandırmacadan nasibini almış bir yazar maalesef: (
Oğuz Atay kitaplarında kişinin kendi kendisiyle savaşmasını, yenmesini, daha çok içsel duygulara yoğunluk verirken kişinin içinde bulunduğu koşullara karşı yaşam mücadelesini irdeler. Toplumsal kuralları pek hesaba almaz, Atay insanın değiştirilmesini ve anlaşılmasını daha anlamlı bulur.
Öyle kitaplar vardır ki; baştan sona bir serüven izlemez. Paragraflar birbirinden kopuk olsa da, olay bütünlüğü göstermese de yaşamı insanı, verir ve bize alır çağımızın gerçekleri ile bir güzel tokatlar. İşte tehlikeli oyunlarda benim için öyle bir kitap oldu.
Yaşamaktan yorulmuş; yaşanılmamış çocukluk, kabul görmemiş bir gençlik kısacası hayata tutunamamış bir baş karakter var karşımızda Hikmet Benol
Yaşamadığı hayatını hayallerde, rüyalarda yaşamak istese de
"yoruldum albayım yoruldum
Mış gibi yaşamaktan usandım"
Cümlesi ile hayallerine de tutunamadığını okuyoruz .
Hikmet kurguladığı tehlikeli oyunlar ile sevgiyi, bilğeyi, bir çok karakteri ve 3-4 tane hikmetle gerçek kimliğini bulacak mı diye merakla okuyoruz kitabı.
Tehlikeli Oyunlar kitabını anlatmaya sayfalar yetmez ve yeni bir kitap daha yazılabilir diyebilirim. Eğer okumadıysanız mutlaka okuyun.
Bir takım insanlar
Onlar mutluluklara düşmandır, karanlıkta gözleri daha iyi gören yarasalar gibi, mutlak bir gecenin olmasını beklerler. Bizi de şaşırtmak istiyorlar. Yorgunum, fakat her şeyi seziyorum. Artık bir roman yazacak kadar yaşantım var. Oturup yazmak için sadece...
"Başkaları gibi yaşamasını bilmeyenler, başkalarını taklit etmeliydi "
Diyerek kendi kişiliğinizi bulabileceğiniz, hayatınıza keyifli tutanarak yol alabileceğiniz güzellikler dilerim.
Keyifli okumalar.
··
2 artı 1'leme
·476 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.