Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Barış, günümüzde içi boşaltılan demokrasi, özgürlük, eşitlik, çağdaşlık, hukuk devleti ve benzeri pek çok kavram gibi şekilsiz, kaygan bir kavram haline getirilmiştir. Genel olarak dünyada, özellikle de bizim coğrafyamızda, bireysel ya da toplumsal gücü elinde tutanların dayatmalarına , herhangi bir itiraz cümlesi kurmadan, bedensel-düşünsel-sınıfsal ve kültürel varlığını silerek, geri çekilerek, dolayısıyla kendisini ezen, tüm potansiyelini kötürüm eden güce kapılanarak, ona benzetmeyi erdem sayarak yaşamanın adı olmuştur. Bu durum, tarihten günümüze, iyice ağırlaşarak ve incelerek gelen bir insan kırımıdır. Çıplak gözle, ortalama akılla kavranamayan günümüz üretim ilişkilerinin ve onun uzantısı toplumsal hayatın geldiği yerde bu kırım, insanın kendi eliyle ipini celladına uzatması halini almıştır. Çocuklar, birer şiddet öğesi haline gelen babalarına ve öğretmenlerine saygı duyarak yaşadıkları sürece; Kürtler, kendi kimliklerine Türk kimliği eklemek zorunda kaldıkları sürece; Aleviler, devletin çizdiği inanç ve kültür sınırları içinde varlıklarını sürdürebildikleri sürece; emekçiler, patronlarını en büyük iyilik kapısı olarak gördükleri sürece; azınlıklar, isimlerini değiştirerek aşağılanmaktan kurtuldukları sürece; kadınlar, toplumsal hayatta birer erkek dili olarak var oldukları sürece; marjinal cinsiyetler, kendilerini ezen cinsiyetin himmeti ve şiddetiyle soluk alabildikleri sürece.... barıştan, barış içinde yaşamaktan söz etmek, kocaman ve alçakça bir yalandır, yanılsamadır.
·
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.