"Yaşamı süresince (1861-1937) Salomé romantizm geleneğinin çöküşüne tanık oldu ve yirminci yüzyılı taşıyan modern düşünce tarzının bir parçası oldu. Salomé ilk 'modern kadın'dır. Nietzsche ve Rilke'yle olan konuşmaları varoluşçuluğun felsefi alt yapısını oluşturmuştur. Ve Freud'la çalışmaları psikanalitik teorinin gelişmesi ve eyleme geçmesinde tayin edici bir rol oynamıştır. Ben onu bir kahraman olarak görmeye başladım; kelimenin tam anlamıyla mitleştirilebilecek bir kişilik. Bugünkü kadınların en büyük sıkıntısı kendilerini özdeşleştirebilecekleri kadın kahraman eksikliğidir."