Annie Ernaux, 2022 yılında Nobel Edebiyat Ödülü almaya hak kazanınca pek çok okuyucunun olduğu gibi benim de okunacaklar listeme girmişti. İlk kitap olarak ben ‘Yalın Tutku’yu seçtim. Fakat bu kitabı seçmekle doğru mu yaptım, kitabı sevdim mi bu soruların yanıtını ilk defa ben de bilmiyorum Yazar kitaplarında kendi hayatına yer verdiği için ve yazım tarzı nedeniyle; bir edebi eseri okumaktan öte bir günlük okuyormuş gibi hissettim. Sansürsüz, kimsenin ne düşündüğünün hiçbir öneminin olmadığı bir iç dökme gibiydi. Aşık bir kadının duyguları çok samimi, dürüst ve cesurca kaleme dökülmüş. Böyle söyleyince de kitabın adından dolayı tutkulu bir aşk anlatılmış gibi düşünülebilir fakat bana kadının adama hissettiklerinin tutku değil de bir saplantı olduğunu düşündürttü. Kitabın pek çok bölümünde bu tutkulu aşkın içinde bir miktar da hastalıklı düşünce olduğunu düşünürken 38. sayfadaki şu paragrafı okuyunca da yok artık dedim : Bir gece, AIDS testi yaptırmak geldi içimden: ‘Hiç olmazsa belki bana bunu bırakmıştır.’ Konusu haricinde kitabı ve yazarı değerlendirecek olursam; zaten kısa bir kitap olduğu için bir oturuşta bitirdim. Fakat okumasam da olurdu Yazarın yazım dili akıcı ve oldukça cesur. Kitaplığımda ‘Seneler’ kitabı da olduğu için onu da okuyup diğer kitaplarını okur muyum daha sonra karar vereceğim.

Yalın TutkuAnnie Ernaux · Can Yayınları · 20223,873 okunma

·

25 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.