Bir röportajda yazara sorarlar:
“Turna Fırtınası” okuyup bitirdikten sonra içimde büyük bir boşluk hissi bıraktı sanki. Sanki yürekte bir oyuntu bu. Eser okuyucunun içine işleyen bir konuya sahip…"
Yazarın cevabı ise:
"Evet… Bu etkiyi bırakan, kahramanların ağzından anlatılan pişmanlık itirafları… hepimizin yaşadığı, ama itiraf edemediği pişmanlıkları vardır ya… onlar… içerdiği trajedi… hepimizin zaman zaman içine düştüğü ümitsizlik… sizin ‘yürekte oyuntu’ olarak nitelendirdiğiniz budur belki."
“Turna Fırtınası” Türkiye’nin son çeyrek yüzyılında yaşanılan sosyal ve siyasi meselelerin şiirsel bir romanı diyebiliriz. Aynı kasabada büyüyen, farklı düşünce yapısına sahip Esat ve Ayla'nın yaşadıkları temel alınarak yazılmış bir roman.
Sade ve akıcı bir dili var.
Tavsiye ederim.