Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bu konuda itiraz edeceğim fazla bir nokta yok. Temel eksikliğin insanın dasein'ını genişletememesinden ortaya çıkmakta olduğunu söyleyerek bir katkı sunmak isterim. Bu katkımı acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/.... üzerinden anlaşılabilir kılmak istediğimi belirtirim.
Cafer Akkaya

Cafer Akkaya

@kagansulu
·
05 Mart 08:07
EVREN VE VARLIĞIMIZ
Bilimin son zamanlarda tamamlamaya çalıştığı Dünya'ya ilişkin yeni tablo yavaş yavaş ilkece belli olmaya başlamıştır. Güneşimizle birlikte içinde süzüldüğümüz evren artık yepyeni bir çehreye bürünmüştür. O artık, bizimle ilgisi olmayan, soğuk, hayata düşman boşluk değildir. Bizim evrenimiz o. Bizi o doğurdu ve bizi hayatta tutan da o. Biz onunla oluştuk ve 13.7 milyar yıl önce başlayan yolculuğa onunla devam ediyoruz. Bu yolculuk enerjinin maddeye dönüşümü yolculuğu ve yolculuğa değişerek devam ediyoruz. Biz maddenin düşünceye dönüşmüş haliyiz. Yolculuğun nereye olduğunu yani bundan sonra neye dönüşeceğimizi şimdilik söyleyebilecek tek bir kimse bulunmadığını itiraf etmek zorunda olsak da bunu bilmek bile, bize rahatlık ve güven veriyor.
·
50 görüntüleme
selim okurunun profil resmi
İnsanlar dışarıdan bakıldığında sadece sosyolojik olarak yeterli ölçüde anlaşılabilir varlıklar olarak görünürüz. Benim bu referans noktasına temel itirazım yaşam çerçevesindendir. Burada Heidegger'in Dasein kavramını açıklayıcı bulmaktayım. Tabi kendimce düzenleyerek/1
selim okurunun profil resmi
Bir sürecin varlığı, insan aklının onu önce mülkiyetine geçirmesini haklı kılar. İnsan ihtiyacını önce algılar sonra ona yönelir. Evren ise bizim varlığımızın yöneldiği en genel kümedir. Bu durum da sorun çıkmaktadır. Buna belki daha sonra dönerim./2
selim okurunun profil resmi
Felsefe, kategorileri yaratırken bir zorunluluk üzerinden bir de keyfiyet üzerinden gider. Keyfiyet tamamen düşünce alanına ait iken zorunluluklar bilgi alanına aittir. Bu yüzden ontik olan en genel sözcük olarak evren ile anlaşılır. Bu dogmatik tutumu yadsımak başka bir dogmatik tutum doğuruyor. Ancak sorun yaşadığımız hayatın güncelliği sorunu olduğunda modern bir kriz ile karşı karşıya kalıyoruz. Marksizm bana göre soyut ile somut olanı güncelde bağımsız kılarak ayırıp onları eklektik bir biçimde birleştirme sanatı olarak karşımıza çıkmayı başarıyor./3
selim okurunun profil resmi
Toplumsal varlık isminde Marksist sosyolojinin bir kategorisi vardır. Soyut, somut ihtiyaçları zihninde barındıran ama toplumsal ilişkiler yoluyla kendini gösteren bir insan ideal insandır. Dışarıdan bakmak genelde objektif bakmak olarak yanılsamaya uğrar ki bu durum pragmatik bir durumdur. Objektiflik istismarcılara da hizmet eder. İstismarcı olmayanları ise köleleştirir. Yabancılaşmanın ürettiği en büyük yalandır bu/4
selim okurunun profil resmi
Bunun yalan olduğunu uygarlığın gericilik üretmesinden dolayı biliyorum ve ülkemiz bunun için harika bir laboratuvar alanıdır. Ben gene eklektik felsefemle maddi süreçlerin anlaşılmasını savunuyorum. Nasıl ki evren zorunlulukları bize dayatıyor ise bilgi de aydınlanmayı dayatır.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.