Gülümsedim, biraz olsun içim rahatlamıştı. Aramız iyiydi. Sonra Shepherd korkunç bir şey yaptı. Gülümsedi. Mükemmel dişlerini gösteren ve tapılası gamzelerini derinleştiren o içten, güzel gülümseme kalbimi fazlasıyla sıkıştırmıştı. Hain bedenimi küçük kıvılcımlar ve karıncalanmalarla aydınlatmıştı. Gülümsemesi gerçek Shepherd'a, içinde sakladığı adama açılan bir pencere gibiydi.
O adamdan hoşlanmıştım. Hem de çok. Kendi iyiliğim için gereğinden de fazla.