Kitap bana doğu görevi yıllarımı hatırlattı. Genç bir albay ilk görev yerine atanır. Hiçliğin ortasında; bir tarafı dağlar bir tarafı çöle bakan; hiçkimseyi hiçbir şeyden korumayan dağlar dağlar ardında bir kale. Doğu görevine ilk gittiğimde ben de dağlar dağlar ardına gitmiştim. Ana karakterle o kadar kendimi buldum ki… İlk hayalkırıklığı, henüz ömrünün baharında olduğunu düşünmesi, uyum sağlamaya çalışırken sonunda hiçbir yere ait hissedememesi, umudu…Her satırını büyük bir iştahla okudum.
Şebnem Ferah’ın da dediği gibi “Zaman geçmek bilmez önce, sonra yıllar sayamazsın…”